ÖNCÜL VE KENARDERE`NİN MEYVE BAHÇELERİ

ÖNCÜL VE KENARDERE`NİN MEYVE BAHÇELERİ

Ardahan Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Yrd.Doç.Dr. Zehra Tuğba ABACI Çıldır’a gelerek meyve bahçelerini gezip değerledirmelerde bulundu. Meyve bahçelerini

 

       21 Eylül tarihinde Çıldır'ın Öncül köyü meyve bahçelerine gittik. Bahçeyi Ayhan Bingöl Kurmuş. Bizi oğlu Cahit Bingöl Gezdiriyor. Şu ana kadar hiçbir pestisit kullanılmamış olan bahçede ürünler tamamen organik olarak yetiştirilmekte. Bahçelerde erik, elma, armut, kayısı, kiraz, kuşburnu, ceviz gibi birçok meyve ağacı var ancak budama, sulama, gübreleme gibi bakım faaliyetleri ihmal edilmiş. Bahçe içerisinde bazı ağaçlar bakımsızlıktan kurumuş. 
       Köylüler yol problemlerinin bulunduğunu ve yol olmadığı için köyden bahçelere ulaşımın zor olduğunu, bu nedenle de bahçelere bakamadıklarını ve sadece hasat zamanlarında gittiklerini söylüyorlar. Haklılar da, köyden geçip giden Öncül çayının yakınlarına kurulmuş olan bahçelere ulaşım zor. Köylüler bölgede ayıların olduğunu ve özellikle kiraz ağaçlarına tırmanıp meyvelerini yediğini ve bu sırada ağaçları kırdığını anlatıyor. Bu durum da onları korkutuyor tabi. 
     Bir sonraki hafta sonu yine aynı bahçedeyiz. Artık halk dilinde cancur olarak adlandırılan erikler olgunlaşmış. Toplanma zamanı gelmiş. Bahçelerde ocaklar kurulmuş. Ocakların üzerinde büyük kazanlarda cancurdan pelverde yapılıyor. Aynı zamanda çekirdeklerini çıkararak kurutuyorlar. Adına açma dedikleri cancur kurusu ile tufaye adı verilen yöresel bir tatlı yapılıyormuş. Ürettikleri ürünlerin bir kısmını kendileri tüketirken, bir kısmını da Ardahan merkezinde bulunan esnaflar aracılığıyla sattıklarını söylüyorlar. 
       Bahçedeki incelemelerimizi bitirdikten sonra şimdiki adı Kenardere olan Çıldır merkeze 44 km uzaklıkta bulunan Ampur Köyü'nde bir meyve bahçesine gittik. Osman Maden tarafından kurulan bahçeye babası öldükten sonra Orhan Maden bakıyormuş. Bahçede farklı çeşitlerde elma, armut, erik,  ceviz, fındık, vişne gibi birçok meyve var. Orhan Bey, babasının bahçedeki meyvelerin bir kısmını il dışından bir kısmını ise köyün aşağısında bulunan dere kenarından getirdiğini söylüyor. Köyden yaklaşık 3-4 km uzaklıkta bulunan, uçurumlu taş yollardan sadece yürüyerek, hayvanlarla ve traktörle gidilebilen dere kenarına indiğimizde çeşit çeşit meyvelerin bulunduğu büyük bahçelerle karşılaşıyoruz. Etrafı taşlarla çevrelenmiş olan bahçeler köylülere ait. Köylüler ağaçların yıllar önce büyükleri tarafından Ahıska'dan getirildiğini söylüyorlar. 
     Farklı çeşitlerde erik, elma, armut ve ceviz ağaçları var, meyvelerin aroması ve tadı bambaşka, ancak bahçeler çok bakımsız. Ağaçlar budanmamış, dalları kırılmış, gübreleme ve sulama yapılmıyor. Buna rağmen bütün ağaçlar kilolarca meyve vermiş. Cancurlar, elma ve armutlar yerlerde. Kimse gelip bunları değerlendirmemiş. Zaten köydeki bahçe sahiplerinin büyük kısmı olanaksızlıklar nedeniyle büyük şehirlere göç etmiş. Köyde olanların da çoğu bahçelerinde kilolarca organik meyve varken ilaçlı, hormonlu diğer illerden gelen meyveleri yiyor. Halbuki o meyveler toplanıp pazarlara gönderilse, marmelatı, reçeli yapılsa, kurutulsa hem kendileri hem de bölge için iyi bir gelir kaynağı olacak. Bölge ekonomisinin güçlendirilmesinde hayvancılık kadar önemli olacak. 
      Köylüleri yıldıran en önemli sebep yollarının kötü olması ve bahçelere ulaşımın zor olması. Ayrıca ürettikleri ürünlerin düşük fiyatlarla alınması da bahçeleri terk etmelerine sebep olmuş. Orhan Bey daha önce ilçedeki yetkililerden destek istediklerini ama ilgisiz kalındığını anlatıyor. Umarım Üniversitemiz başta olmak üzere diğer kamu kurum ve kuruluşların öncülüğünde AB, SODES vb. projeleri ile başta ulaşım ve pazarlama sorunlarının çözülmesiyle Öncül'ün ve Kenardere'nin meyve bahçelerine gereken önem verilir, istihdam sağlanır ve Ardahan kendi meyvesini kendi yetiştirir. Başarı, sağlık ve mutluluk dileklerimle…
 
Yrd.Doç.Dr. Zehra Tuğba ABACI
Ardahan Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi
Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı