Okuldan çık, Cezaevine gir !

Okuldan çık, Cezaevine gir !

Geçen yine eski anılarım geldi aklıma. 4 senemi geçirdiğim...

   Geçen yine eski anılarım geldi aklıma. 4 senemi geçirdiğim üniversiteme gittim. Halilefendiden yokuşu ağır ağır çıktım. Daldım eski anılara günlerim… Az kalmıştı yaklaşmak üzereydim. Sapsarı elbiseleriyle bana gülümseyen yuvam! Sanki ona göz koyanlar mı var nedir! Gölge düşmüş okulumun üzerine. Yaklaştıkça moralim bozulmaya başladı. Okuluma rakip çıkmış diye düşündüm önce. Sonrada gördüm ki rakip çok çetin. 5 yıldızlı cezaevi.
    Her gün aşkla şevkle derslerine gitmeye çalışan çocuklarımıza bu cezaevi iyi moral olacağı görüşündeyiz galiba. Ey devlet büyüklerim! Ardahan'ın en güzel manzarasını  cezaevine vererek üniversiteye git mi demek istiyorsunuz! Ah Ardahanım sana nasıl kıydılar! Öğrencilik yıllarımı hatırlıyorum da her gün kantinden üzerinde buhar tüten çayımı alıp da izlemeye doyamadığım Ardahanım! Şimdi seni gerçekten hapsetmişler. Tam 4 sene biz birbirimizi buradan seyrettik. Sana bütün sırlarımı hep bu manzaradan vermedim mi ben? Şimdi senin yerinde tel örgüler ve mahkum; üzerinde buhar tüten çaylar.
Ya da geçlerimizi cezaevi o kadar da kötü bir yer değil, bakın manzaraya on numara. İyi vakit geçirirsiniz burada, bol bol temiz hava mı demek istiyorsunuz! Tabii ki hata yapmaz 'devlet baba'. Pardon odalar tek kişilik değil mi! Televizyon var mı! Peki internet? İstediğim zaman annemi görebilecek miyim? Peki hem üniversite de okuyup hem de cezaevinde kalabilecek miyim ne de olsa komşuyuz. Peki arkadaşlarım beni istedikleri zaman ziyarete gelebilecekler mi? Ders kitaplarım da eksik olursa tamamlamam da yardımcı olur musunuz? Peki üniversiteyi bitirdikten sonra beni işe alır mısınız! Biliyor musunuz buradan çok güzel yamaç paraşütü yapılır. Bir de şey soracaktım? Şu aşağıda otlayan koyunların yanına istediğim zaman inebilecek miyim? Arkadaşlarım bu sene nevruzu bu ovada kutlayacaklarmış sizde gelir misiniz?  Bu tel örgüler ne işe yarayacak ki böyle her yeri kaplamışlar. Bizi kimden koruyorsunuz! Bu asker ağabeylerin ne işi var burada? Yazık değil mi dağ başında üşüyecekler. Yemeklerde irmik helvası var mı? 24 saat sıcak su olacak değil mi? İlanlarda öyle yazmıştınız. Sonradan bizi kandırmayın haa! Serhat Ardahan Spor  maçlarını izlemeye gidebilecek miyiz! Arkadaşlarım oynuyor da gitmezsek ayıp olur. Bol bol fotoğraf çekme imkanım olacak değil mi? Malum buradan Ardahan'ın her noktası ayaklar altında. Şey son bir şey: Peki tutkulu sevebilecek miyiz buradan! Eee hak vermeniz lazım insan buradan aşık olmayacaksa buradan bakıp da sevdiğinin ışığının yanıp yanmadığını kontrol etmeyecekse ne işe yarar bu manzara bu beton yığını ! Her türlü mahkumun getirildiği beton yığını. Haberlerde zanlının Ardahan Cezaevine nakledildiğine dair bilgiler. Okulda ki öğrencilerin korku dolu bakışları. Ya da hapishaneden firar girişimleri. Çıkan yangınlar. İtfaiye araçları, gazetecilerin patlayan flaşları… Buyurun ders yapın. Anneniz aradığında 'çok güzel günler geçiriyoruz anne' deyin. 
    Gardiyan Amca siz ve aileniz de bizimle yaşayacaksınız değil mi! Allahtan derse geç kalma ihtimalimiz de yok. Çünkü üniversitede miyiz yoksa koğuş da mı anlamadım. Şimdi siz söyleyin değerli okurlar ; cezaevi yerine mezarlık yapılsa daha iyi değil mi! İnsanlar ölülerini nereye gömecekler! Malum ölüler manzaraya bakıp hoşnut olsunlar. İşte bu yüzden artık kalemim, mızrağa dönüşecek!!

                                                                                                                                       
MELİH SEZER

melihsezer@hotmail.com