ÖĞRETMEN BORSASI (SİZİN ÖĞRETMEN KAÇ PARA)

ÖĞRETMEN BORSASI (SİZİN ÖĞRETMEN KAÇ PARA)

Okullar başlıyor her seneden daha farklı her senden daha da özlenmiş olarak ve her seneden daha maliyetli olarak okullar başlıyor.

ÖĞRETMEN BORSASI

Okullar başlıyor her seneden daha farklı her senden daha da özlenmiş olarak ve her seneden daha maliyetli olarak okullar başlıyor.

Hemen, hemen her eğitim öğretim döneminde değişen ama bir türlü istikrarı yakalayamayan, istikrarı yakalayamadığı için de çağı yakalayamayan patlak teker misali bir o yana bir bu yana basa, basa ilerleyen ya da ilerlediğini zanneden eğitim sistemimizin az derdi varmış gibi dertlerine bir de pandemi ve salgının getirdiği dertler eklenince işler iyice içinden çıkılmaz hal almaya başladı.

Ancak hakkını teslim etmek lazım bunca istikrarsızlığın yanında istikrarlı olan şeyler de var eğitim öğretim sistemimizde neler mi?

  • Her sene değişen sınav sistemi mesela,
  •  Okullarda zorla velilerden alınan adına BAĞIŞ denilen ama vatandaştan BAĞIRTA, BAĞIRTA KANIRTA, KANIRTA alınan haraçlar mesela,
  • Devlet milyonlarca lira külfete katlanıp milyonlarca kitap bastırırken o kitaplarla ders yapmayıp yerine aldırılan her biri birer servet değerinde olan kitap satışları mesela. Bu sene bir ortaokul ikinci sınıf talebesinden Üç bin Beş yüz TL kitap parası isteniyor ise O zaman Devlet niye boşu boşuna kitap bastırma masrafına katlanıp zarara uğratılıyor? Diye sorarım yetkillerimize.

Bu mesela sayısı daha çok arttırılıp çoğaltılabilir ama buna bu sene yeni bir sistem daha eklenmiş bu çarpık istikrar tablosuna;

Devlet okullarına kaydolan öğrencilere ÖĞRETMEN SEÇME hakkı denilen bir hak verilmeye başlanmış buna göre öğrenci her öğretmen için idare tarafından belirlenen bir bedeli BAĞIŞ adı altında okula yatırarak o öğretmenin sınıfına dahil oluyor.  Bu rakamlar nasıl sınıflandığı belli olmayan bir şekilde asgari Bin TL’den başlıyor On Bin TL’lere kadar yükselebiliyor.

Peki diyelim paranız yok o zaman parayı verenler bu öğretmenlerin sınıflarını doldurduktan sonra en tecrübesiz öğretmenlere ait sınıflar arasında çekilen kura ile çocuğunuz kaderine razı bir şekilde eğitim öğretim hayatına başlıyor.

İşte eğitimde eşitlik ve adalet diye Anayasasında yazan bir ülkede Anayasanın arkasından dolanmak işte Anayasayı alenen ihlal etmenin en açık örneği.

Ha bunu ben biliyorum da Milli Eğitim camiası bilmiyor mu? Elbette biliyor piyasayı kuran öğretmenleri sınıflandıran onlara değer biçip borsa gibi hisse değeri belirleyen de bizatihi okulların müdürleri, müdür yardımcıları.

Olayın bir de psikolojik yönü var düşünsenize öğretmensiniz sizin sınıfa yazılmak için Bin TL ödenirken yan sınıftaki Ahmet Öğretmen için ise On Bin TL ödeniyor kendinizi on kat daha değersiz hisseder misiniz? yoksa hissetmez misiniz?

Ya da öğrencisiniz sizin sınıf Bin liralık sınıf ancak ya sınıfta On Bin liralık sınıfın talebeleri var daha en baştan ayrılmışsınız devlet eliyle de ayrıştırılmışsınız.

Bir de tabi parası olmayıp kaderine razı olan öğrenciler var bir de bu parasız çocukların onlara mecburen razı olduğu öğretmenler var.  

Bir diğer husus da 24 Kasım Öğretmenler günü hediyesi alma işi şimdi bin lira değer biçilen öğretmen ile on bin lira değer biçilen öğretmene bu çocuklar aynı hediyeyi mi alacak?

Eğitimi ve Öğretimi önce özel okul devlet okulu diye bölüp ardından devlet okullarını da kendi içerisinde öğretmenlerine rayiç bedel belirleyerek bölen bir eğitim sisteminden Ülkemizin Birlik ve Beraberliğini sağlayacak nesiller yetiştirmesini bekleyeceğiz öyle mi?

Yazdıklarım hoşunuza gitmediyse kusura bakmayın neticede ben Öğretmen borsası kurulmamış değer biçilip sınıflandırılmamış öğretmenler tarafından üstelik özel okullar da daha icat edilmemişken okula gidip bu kadar yazmayı bu kadar çizmeyi öğrenmiş bir neslin son temsilcisiyim affedin.

 

Sinan KARAÇAY

Çıldırmanşet İstanbul