NEVRUZ BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN

NEVRUZ BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN

Tarihi vesikalarda İl Han komutanlığındaki Türklerin Moğollara karşı yapılan bir savaşta aldığı ağır bir yenilgi sonrasında büyüklerin tamamının kılıçtan geçirilirken çocukların da esir alınması ile başlayan bir süreçtir

Tarihi vesikalarda İl Han komutanlığındaki Türklerin Moğollara karşı yapılan bir savaşta aldığı ağır bir yenilgi sonrasında büyüklerin tamamının kılıçtan geçirilirken çocukların da esir alınması ile başlayan bir süreçtir aslında bugün kutladığımız Nevruz bayramının başlangıcı.

Esir alınan çocukların arasında İl Kağanın oğlu Kayı ve dokuz yeğeni olan Dokuz Oğuz sağ kalmıştır sağ kalanlar uzun esaret yıllarından sonra buradan kaçarak adına Ergenekon denilen etrafı demirden dağlarla çevrili verimli topraklarda yaklaşıl 400 yıl kaldıktan sonra toplanan kurultayda artık Ergenekon adı verdikleri bu toraklara sığmadıkları ve buradan çıkılması gerektiği kararı alınmıştır. Oradaki bir demircinin bu aşılması güç dağların bir kısmının demirden olduğunu ve ancak bu dağlar eritilebilirse buradan çıkılacağı fikri ile dağın eteklerine gelerek demir madenleri olan yerlere odunlar ve kömürler sererek ateş verip sürekli körükler ile bu ateşi büyüterek demiri eritmeyi başardılar. Bir devenin geçebileceği kadar boşluk açılmış ve Ergenekon’dan çıkışın başlayacağı bir yol ortaya çıkmış oldu bu yolu kullanıp buradan çıkanlar bir Bozkurt görmüşler ve bu Bozkurt’u bir yol gösterici olarak kabul ederek buradan çıkanlar yeni yurtlar edinmek için karşılarına çıkan birçok millet ve devlet ile savaşlar yaparak zaferler kazanarak Türk tarihinde çok ciddi bir sayfanın açılmasına vesile olmuşlardır.

İşte bu Ergenekon’dan çıkışlarını kutlamak ve aynı zamanda baharın başlangıcı olan günlere denk gelen bugünü Nevruz Bayramı olarak kutlamaya başladılar ve bu kutlamalar zamanla Orta Asya’da bulunan tüm halklar tarafından bir yeni gün, baharın gelişi ve doğanın dirilişi adları altında bayram olarak kutlanarak bu coğrafyalarda yaşayan tüm halklar tarafından kutlanan ortak bir bayram olarak günümüze kadar ulaşmıştır.

Hatta bu bayramlarda ateş yakılması şaman Türklerin bir inancı olarak görüldüğü için Türklere bu konuda inançlar üzerinden de pek iyi niyetle bakılmadığı da herksin malumudur.

Yine bugün adını sürekli NEVROZ, NEWROZ diyerek farklı manalar ve hikayeler ile sahiplenenlerin olduğu da herkesin malumudur. Türkiye de Nevruz, Orta Asya’daki Türk NOYRUZ diyerek kutlanan bu bayram bilinçli ve sistematik bir karşıtlık yaratmak için PKK’nin doğmasından sonra sanki sadece Kürtlerin bir bayramı gibi gösterilmek istenmiştir. Oysa mütedeyyin Kürtlerin ateş yakıp üzerinden atlayan Türk komşularının bu bayramı kutlama şekli ile ilgili olarak da onları din üzerinden eleştirdikleri hatta bu bayramın kutlanmasını pek de hoş karşılanmadıkları da bilinen bir gerçektir.

1984 sonrası bilinçli olarak siyasallaştırılıp ve sahiplenilen Nevruz Bayramı tüm Orta Asya’da yaşayan milletlerce bir bahar bayramı olarak kutlanırken Türkiye Cumhuriyeti toprakları içerisinde bir isyanın ateş olarak algılatılıp bu yönde yakıp, yıkan eylemlerin meydana geldiğine hep beraber şahit olduk. Uzun yıllar güvenlik kaygısı ile kutlamalardan ziyade sokaklara çıkılmasının yasak olduğu günler oldu maalesef Nevruz Bayramı günleri. Nevruz Bayramı yaklaşırken tüm basın ve yayın kurumlarında acaba bu sefer hangi olaylar yaşanacak diye yazılar yazılıp haberlerin yapıldığını da kırk yaş ve üzeri herkes çok iyi hatırlayacaktır.

Sonuç olarak bu topraklarda yaşayan her milliyetten olan insanların bayramı olarak kutlanan bu doğanın dirilişi ve baharın gelişi olan Nevruz Bayramının siyasi istismarlardan uzak, siyasal ayrıştırmalara bilerek ya da bilmeden hizmet eden mesajlar ile kutlamalardan sakınmak hem bu bayrama he de tarihe olan borcumuzdur.

Nevruz Bayramının adını değiştirip alfabemizde olmayan harfleri aralarına sokuşturarak adını değiştirme gayretleri ve varlığı şaibeli ayrılık hikayeleri ile anmak ne bu bayramın özelliğini ne de bu bayramın maneviyatını etkilemediği gibi tarihin her isteyenin istediği gibi değiştiremeyeceği belgelere dayalı bir yapı olduğunu unutmadan bu tür tarihi saptırmalardan uzak durulması gerektiğini önemle hatırlatmak isterim.

Bu Nevruz Bayramın benin ve Türk dünyası için bir özelliği de KARABAĞI’ın azat olduğu ilk Nevruz Bayramı olmasıdır. Nevruz Bayramın kutlu olsun KARABAĞ.

Bu güzel Nevruz Bayramını bölünmenin ve parçalanmanın hissiyatına hizmet edenler ile değil birlik ve beraberliğimize değer veren tüm dost ve kardeşlerimiz ile kutlamanın sevincini ve kıvancını yaşarken hepimizin Nevruz Bayramını yürekten kutluyorum.

Sinan KARAÇAY

Çıldırmanşet-İstanbul