Kurtköy´ün en köklü esnaflarından Karagöz ailesinin; son girişimi Karagöz İnşaat´ın Yönetim Kurulu Başkanı Aykut KARAGÖZ, Özgür İstanbul Gazetesi´ne yatırımları ve mahalli idaredeki hedefleri ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Aykut KARAGÖZ halka hizmet etmenin en güzel ifadesinin Mustafa Kemal Atatür´ün de dediği gibi ´´Millete efendilik yoktur,hizmet etmek vardır. Bu millete hizmet eden, o´nun efendisi olur´´ diyerek konuşmasına şöyle devam etti.
Özgür İstanbul Gazetesi: Aykut Bey Kurtköy´de soy ismi ile bilinirliği yüksek ailelerden birisiniz? Bu bilinirliğin sebeplerinden ve kendinizden biraz bahsedebilir misiniz?
Aykut KARAGÖZ: 1979 Ardahan - Çıldır doğumluyum. 30 yılı aşkın süredir Kurtköy de ikamet ediyorum. Öğrenim yaşamımın tümünü Kurtköy´de tamamladım. 14 yıldan bu yana Karagöz Grup bünyesindeki şirketlerin Yönetim Kurulu Başkanıyım.
Esnaflık bizde, babam Öztürk Karagöz´den gelen bir gelenek diyebiliriz. Babam kendimi bildim bileli Kurtköy´de esnaflık yapıyor. Uzun yıllar; market, giyim mağazaları ve kahvehane işletti. Askerden sonra bayrağı ben devraldım ve büyüme hedefiyle devam ediyoruz. Farklı sektörlerde de girişimlerimiz oluyor ve olacak İnşallah.
Özgür İstanbul Gazetesi: Karagöz Grup bir aile şirketi ve siz Yönetim Kurulu Başkanısınız. Kaç kardeş yürütüyorsunuz işlerinizi?
Aykut KARAGÖZ: Biz üç kardeş babamızın mirasını en iyi şekilde değerlendirme ve temsil etmeye çalışıyoruz. Fakat çalışanlarımızın her biri bizim kardeşimiz gibi. Abartmıyorum on kardeş canla başla çalışıyoruz. Çok cefakâr ve çalışkan bir ekibe sahibiz, çok şükür.
Bir küçük kardeşimiz var Ceyhun Karagöz. Veliaht Prensimiz o bizim. Henüz eğitimine devam ediyor. Yaşı bizden çok küçük ve gözbebeğimiz, kıymetlimiz. Benim evladım gibi. Zaten o doğmasaydı ben de çok fazla girişimde bulunamazdım. Çok büyük destekçim kendisi. İnşallah eğitimini İnşaat yönünde tamamlayıp, işleri zamanı geldiğinde benden devralacak.
Özgür İstanbul Gazetesi: Babanızdan devraldığınız girişimlere devam ediyor musunuz? Yeni yatırımlarınız hakkında biraz bilgi alabilir miyiz?
Aykut KARAGÖZ: Market ve toptancılık yatırımlarımıza devam ediyoruz. Gıda meşakkatli ve büyüdükçe şubeleşme gerektiren bir sektör. Biz gıda sektöründe büyümek yerine, kaynağımızı inşaat sektöründe değerlendirme kararı aldık. 2013 yılında Karagöz İnşaat´ı kurduk. İnşaat sektöründe de istediğimiz ve beklediğimiz ivmeyi kazandık çok şükür. Bu kararımızdan da memnun kaldık. Amacımız konut sahibi yaptığımız insanları da mutlu görmek.
Kat karşılığı blok projelerimiz oldu ve çok şükür teslim ettik. Şu anda 38 konutluk bir projemiz var. İnşallah bu projeyi de söz verdiğimiz tarihte ve kalitede bitirmek şu anki hedefimiz.
Bizim profesyonel felsefemiz ve misyonumuz; yaptığımız işi en iyi şekilde yapmak ya da hiç yapmamak.
Özgür İstanbul Gazetesi: İnşaat sektöründe büyümeyi sadece Kurtköy ve çevresinde mi planlıyorsunuz? Başka planlarınız var mı?
Aykut Karagöz: Öncelikli hedef alanımız tabi Kurtköy ve çevre mahalleleri. Bize; Tuzla, Sultanbeyli gibi yakın ilçelerden de talepler geliyor, ancak ağırlığımızı Kurtköy´e vermek istiyoruz. Çünkü uzun yıllara dayanan bir itibar ve ilişki yöntemimiz var bu semtin insanları ile. Ayrıca zaten Kurtköy İstanbul´un değil Türkiye´nin gözbebeğidir. Yatırım için de şu an en akıllıca seçenektir.
Malum biz topraktan konutlar yapıyoruz. Bu da haliyle büyük bir güven meselesi. Zaten piyasada batan müteahhit örnekleri çok fazla. İşini bitiremeyen para kaptırdıkları müteahhit örnekleri çok olduğu için insanların güveni sarsılmış vaziyette. Böyle bir durumda ne biz ne de toprak sahipleri risk almak istemezler.
Bu sektörde sağlamcı olmak kolay görünüyor fakat çok sorumluluk isteyen bir iş. Arsa sahibi size güveniyor ona karşı sorumluluğunuz var insanlar bütün birikimini size teslim ediyorlar bu büyük bir sorumluluk. Sağlamcı olmak; kontrollü gitmek lazım, acelesi yok. Ayrıca her şeyi biz yapacağız diye bir iddiamız da yok. Olmamalı da. Herkes kendi bölgesine hizmet vermeli ve kazanmalı.
Sonuçta Kurtköy dışında biz yabancı bir firmayız. Bir süre daha yerel devam edip; markalaşma gerçekleştiğinde ve tabi büyüme kaçınılmaz olduğunda, o şartları değerlendiririz. Buradaki avantajlarımıza sahip olabileceğimiz başka lokasyonlarda da hizmet veririz tabi.
Özgür İstanbul Gazetesi: Bu konutlaşma devam ederse İstanbul´un nüfusunun 40 milyona ulaşacağı söyleniyor. Sektördeki hızlı büyüme ile ilgili olarak ne düşünüyorsunuz?
Aykut Karagöz: Bizim satış oranımız yüksek. Tüm inşaat sektöründe de böyle olduğunu biliyoruz. İnşaat sektörünün bir noktada patlayacağını düşünüyorum. Bizim yaptığımız konutlarında uzun süreli olmayacağını düşünüyorum. Çünkü biz 300 - 500 m2 de inşaatlarımızı yapıyoruz. 5 ? 10 sene içerisinde büyük inşaat firmalarının, bu bölgelerde site yapacakları görüşündeyim. Çünkü biz ve bizim ölçeklerimizdeki firmalar arsa bazında hareket ediyoruz. Fakat büyük inşaat firmaları bu arsaları toplayıp ada bazında siteler AVM ler inşa etmek isteyeceklerdir. Gidişat o yönde. Bizim de hedefimiz, o gün geldiğinde bu projeleri yapanlar arasında olmak.
Özgür İstanbul Gazetesi: Siz kişisel olarak müstakil yapılaşmadan yana mısınız? Yoksa siteleşmeyi daha mı uygun buluyorsunuz?
Aykut Karagöz: Siteleşmeden yanayım. Siteleşmenin avantajları çok fazla. Güvenliğin sağlanmasının kolaylığı, çocuklar ve yetişkinlerin faydalanabileceği daha fazla alan ve tabi daha geniş bahçe. Site planında çok daha fazla arsa payı kaldığı için yeşil alan sitelerde daha fazla oluyor.
Müstakil yapılaşmada 300 - 500 m2 arsalarda inşaat yapıldığı için bina dışında hemen ? hemen hiç yer kalmıyor. Otopark alanı bile kalmıyor. Bu sebepten inşaat alanlarının ada - ada yapılması taraftarıyım. Daha fazla hareket serbestisi olacaktır bu şekilde.
Özgür İstanbul Gazetesi: Kentsel Dönüşüm Kapsamında projeler alıyor musunuz?
Aykut Karagöz: Kentsel Dönüşüm kapsamında uygun yerler olduğunda tabi değerlendiriyoruz. Hali hazırda üstlendiğimiz beş projeden üçü kentsel dönüşüm projesi.
Özgür İstanbul Gazetesi: Kentsel dönüşümden Kapsamında çalışırken imar ile ilgili sıkıntılar yaşıyor musunuz?
Aykut Karagöz: İmar ile ilgili sıkıntı yaşamıyoruz. Biz daha ziyade orta gelirli insanlara hitap edecek şekilde konutlar yapıyoruz. Lüks projeler yapmıyoruz. Lüks kesime hitap edecek bir bölge değil burası henüz. 200 - 250 bin TL´ye daireleri satmak lazım. 500 bin liraya, 1trilyona satanlar var ama biraz gerçekçi davranmak gerekir. Şu an için ne müşteri ne de biz o seviyede değiliz.
Yaptığımız bütün projelerimizin iskânını aldık. Çevremizde birçok inşaat firması beş sene on sene iskânını alamamış. Biz yaptığımız işlerimizin sonuna kadar arkasındayız ve iskânlarını alarak projelerimizi yapıyoruz.
Bir çok müteahhit kara sıva yapmaz. Bizim de yapmama hakkımız var. Fakat biz kara sıva da yapıyoruz. Binalarımız sağlam olsun ve işin hakkını verelim düşüncesiyle. Hatta proje başında fazladan 150 bin TL kadar da ekstra bir bedeli var. Biz bunu da göze alıyoruz. Bu da müşterilerimizde bir güven oluşturuyor. Ve tercih edilme sebeplerimizden biri.
Özgür İstanbul Gazetesi: Siz Kurtköy´ün mülki yönetiminde yer almak istiyormuşsunuz böyle bir duyum aldık. Gerçeklik payı nedir?
Aykut Karagöz: Bu kadar iş yoğunluğun altında siyasete girmeyi pek düşünmüyordum fakat bazı yanlışları bilip doğru şeyleri yapabilme gücünüz varsa geri durmak da olmaz. Bu gerçekten insani bir sorumluluktur. Bunu Ahiret´te de sorarlar; bunları fark ettin neden düzeltmek için hiç bir şey yapmadın diye. Hep şikâyet etmekle olmaz. Bir hata bir eksiklik olduğunu düşünüyorsak ve doğrusunu yapabilme gücüne ve becerisine sahip olduğumuzu düşünüyorsak elimizi taşın altına koyma vakti yaklaşmış demektir.
Vatanımızı ve milletimizi seviyoruz onlara da sonuna kadar hizmet etmek bizim görevimiz. Allah izin verirse bazı işlerin de doğru yapılabildiğini göstermek istiyoruz. Bal tutan parmağını yalar sözüne ben katılmıyorum. Böyle olmamalı, insanların hakkını yememeli. Bu zihniyeti yıkmak lazım, nasipse ben bu zihniyete karşı olanlardanım.
Tabi benim ki şu an sadece düşünce. Nasip olursa; çevremden de destek alırsam ve Kurtköy halkı da layık görürse, neden olmasın?
Ulu önder Atatürk´ün ?Millete efendilik yoktur, hizmet etmek vardır. Bu millete hizmet eden, O´nun efendisi olur.? Sözü benim için çok kıymetli ve profesyonel yaşamımda düstur edindiğim bir anlayıştır. Mahalli idarenin temsilini de bu düstur üzerinden değerlendiriyorum.
Siyasi görüşlerin çok fazla deşifre edildiği sunulduğu bir dönemden geçiyoruz. Fakat mahalli idarede bu olmamalıdır. Mesela biz hiçbir siyasi partiye tabi değiliz.
Umreye gittim; namazımı kılıyorum, orucumuzu tutuyorum. Müslümanız, imanımız da Allahın taktir ettiği kadar var. Devletimizi seviyor ve Atatürk´e minnet duyuyoruz. Fakat bu benim vazifem ve imanım. Sorarım ben bu durumda, biz hangi partiliyiz? Hepimiz böyleyiz aslında. Fakat kalıplaşmış söylemlerle ayrıştırma toplumun şu an yaşadığı büyük bir sorun.
Atatürk´ün İslamiyet´e verdiği büyük hizmetler bilinmez mesela. O günün namüsait şartlarında ülkesine yaptıkları tartışılmaz.
Bu gün bile Elmalılı Hamdi Yazır´ın tefsirlerini okuyoruz, Kuran-ı Kerim´in tefsirinde Elmalılı Hamdi Yazır tartışmasız örnek gösteriliyor. Kim yaptırmış bu tefsirleri? Atatürk o dönemde ?kendi parasıyla? Kuran-ı Kerim´i Elmalılı Hamdi Yazır´a tefsir ettirmiştir. Şimdi bu adam nasıl dinsiz olabilir. Şimdi Atatürk´ü sevmek ile nasıl İslam düşmanı olunur? Bunlar üzücü söylemler ve saplantılar.
Muhalif olmak tanımının bile âna ve olaylara göre şekillenir olduğu bir dönemden geçiyoruz. Körü körüne muhalefete ben karşıyım. İyi olan hizmetler övülmeli kötü ve eksiklikler yerilmelidir.
Özgür İstanbul Gazetesi: Bir de dernek girişiminiz var? Bundan bahseder misiniz?
Aykut Karagöz: Evet birkaç kıymetli hemşerimiz ve büyüğümüz ile Kars ? Ardahan ? Iğdır Dayanışma Derneği´ni kurduk. Ben de Faaliyetlerden Sorumlu Kurucu Üyeyim. Henüz çok yeni bir oluşum. Yöre insanımız destekleri ile çok rağbet göreceği ve çok güzel işler yapabileceğimize inanıyorum.
Tamamıyla siyasi atmosferden arınmış, birlikteliğinin enerjisini aynı yörenin insanları olmaktan alan bir dernek. Amacımız; bölgemizdeki hemşerilerimizi bir çatı altında toplayıp, yöremizin doğru tanıtılması ve yöre insanının dayanışma içerisinde davranabilmesidir.
Takdir edersiniz ki; yaptırım gücünün en büyük dayanağı toplu hareketlerdir. Kars ?Ardahan ? Iğdır ahalisi Pendik ve çevresinde nüfus ağırlığı olan 2. yöredir. Biz de bu gücü yine yöre halkının faydasına olacak şekilde organize edeceğiz İnşallah.
Özgür İstanbul Gazetesi: Aykut Bey değerli vaktinizi ayırdığınız ve bizimle bu önemli bilgileri paylaştığınız için teşekkür eder, başarılarınızın artarak devamını dileriz.
Aykut Karagöz: Gazetenizde firmamıza yer verdiğiniz ve benimle bu güzel söyleşiyi gerçekleştirdiğiniz için ben teşekkür ederim.
Kaynak : http://www.ozguristanbul.com.tr/
