Kurtuluş savaşı sürerken hatta top sesleri Ankara’ya kadar dayanmışken bir gün bile tatil edilmeyen Türkiye Büyük Millet Meclisi yüz yılın felaketi ile karşı karşıya olduğumuz bu günlerde asıl çalışması gereken bu zamanlarda yaklaşık bir aydır tatil edilmiş durumda.
Meclis Başkanlığı bu tatili yumuşatıp her ne kadar ‘’Çalışmalara ara verildi’’ deseler de bunun adı bal gibi ‘’ TATİL EDİLMEKTİR’’.
Şimdi vekiller bölgede yardım çalışmalarına katılıyor diyenlerinizi duyar gibiyim;
Hangi yardım çalışmalarına katılıyorlarmış efendim bilen var mı?
Bugüne kadar kaç vekil gördünüz enkazda çalışan?
Kaç tanesini kepçe operatörlüğü yaparken gördünüz?
Kaç tanesi elinde kepçe çorba dağıtıyordu depremzedelere?
Daha geçen gün merhum Deniz Baykal’ın cenaze töreni vardı hepsi Sübhaneke boncuğu gibi meclisteki yerlerini almışlardı tam tekmil olarak madem çalışıyorlar ise nasıl bir çalışma bu?
Meclis milletin kaderinin tayin edildiği yerdir, Meclis milletin yaralarının sarıldığı yerdir, Meclis bir daha millet yaralanması ve acı çekmesin diye gecesini gündüzüne katarak çalışan yerdi. Meclisin yanan ışıkları milletin derdi ile dertlenen millet evlatlarının orada olduğunun bir işaretidir.
Tam aksine Meclis gece gündüz çalışmalı tüm enkaz kaldırma, yardım ve deprem sonrası alınacak tedbirler, beklenen büyük Marmara depremi için vakit kaybetmeden yapılacak hazırlıkların buradan koordine edilmesi gerekirken mecliste derin bir sessizlik hâkim. Neymiş efendim vekiller sahadalarmış hangi saha?
Hani şu imar barışı ile kaçak binalardan para aldıktan sonra milletin enkazı altında kaldığı ruhsatlı mezarlıklar haline gelen binalar ile dolu sahadan mı bahsediyorsunuz?
Saha derken şimdiye kadar yeterli tedbiri almayan iktidar vekilleri ile onlara deprem gerçeğini gerektiği gibi ve hakkı ile anlatmakta yetersiz kalan muhalefet vekillerinin kendilerine oy verenlerin enkaz altında can verdiği yıkıntılar ile dolu sahadan mı bahsediyorsunuz?
Oysa Meclis açık olmalıydı ve 600 kişi içerisinden halen vicdanı olanların meclis kürsüsüne çıkıp bu işte benim vebalim var diyerek özür dileyip, af dileyip ve samimiyetle akan gözyaşları içerisinde istifa edebilmesi için meclis açık olmalıydı.
Doğru ya birer maaş bağışladılar deprem bölgesine nasıl unuttum herhalde maaş yoksa çalışma da yok diye bir aydır çalışmadılar. Küçücük cüsseli ama koca yürekli çocuklar harçlıklarından vazgeçtiler, bir günlük yevmiye ile yaşamını sürdüren ameleler emeklerinin karşılığı olan yevmiyelerinden vazgeçtiler peki bu paşalar hangi emeğin karşılığından vazgeçtiler?
Çok net görüldü ki o mukaddes meclis ve o mukaddes mecliste görev yaparak millete hizmet eden vekiller artık yok. Bu en zor günlerde de olmadıklarına göre ve sonuca hiçbir şekilde olumlu tesir etmediklerine göre bu saatten sonra onlara gerek de yok bence hepsi bir an önce istifa edip 600 vekile verilecek maaşlar ise depremzedelere konut yapılması için devletin kasasında kalmalı belki be vesile ile ilk ve en büyük hizmetlerini yerine getirmiş olma fırsatı veririz kendilerine.
Kendi gereksizliklerini ve faydasızlıklarını ispat ettikleri milletin onlara en ihtiyacı olduğu zamanlarda belki de en yoğun mesai harcamaları gereken bu süreçte ne sahadaydılar ne mecliste haliyle milletin gönlünde de yoktular zaten.
Bu zor günde çalışmayan meclisi ben ne yapayım millet ne yapsın işte onlara bu millete gerçek hizmet etmek için bir fırsat madem çalışasıları yok hepsi birden istifa etsin maaşları da hazineye kalsın bari maaş yükleri kalksın milletin üzerinden.
Sinan KARAÇAY
Gazeteci Yazar
