Yerel seçimleri geride bıraktık. Seçim öncesi tartışmalar ve çekişmeler bir yana dursun, seçim sonrasında yaşanan tartışmalara da nokta koymanın günüdür bu gün.
Bin 700’e kadar nüfus düşmesi yaşayan Çıldır’da, Aşıkşenlik ve Yıldırımtepe’nin mahalle olmasıyla birlikte Çıldır beklide 10 yıl öncesine geri dönmüş ve 2 Bin 500 Nüfusa yeniden kavuşmuştur.
Burası önemlidir. Çünkü nüfusu artan bir Çıldır’da kimin iyi politika yaptığı, kesimlerin değil her kesimin iradesinin ne yönde olduğunun bilinmesi ve buna göre politika yürütülmesi önemlidir. Öyle ki, yıllardır kendi kabuğunda, kendince, kendine göre insanlarla politika yapanlar, kalabalıklaşan nüfus karşısında yılların basiretini koruyamadı ve güttüğü politikanın sonuçlarına katlanmak zorunda kaldı. Aslında tüm bu yaşananlar politikanın “dar kafa, küçük yer” zihniyeti ile gitmediğini de herkese göstermiş oldu.
Bugüne geldiğimizde seçimler sonuçlanmış, kazanan ve kaybeden yerini almıştır. Burada aslında kazanan veya kaybeden tartışması çok yersizdir. Çünkü politikanın ne demek olduğunu bilmeyen ve bu işi meslek edindiklerini sananlar aslında bu süreçte erimiş ve sahnelerden silinmiştir. Politikanın bilincinde olanlar ve kendinden emin duranlar ise kaybettiğine asla üzülmemiş ve politikanın sürelerden ve değişimden ibaret olduğu bilinciyle kırgınlığa düşmemiştir.
Fazla derine inmeden, yaraları kaşımadan partileri ve adayları şöyle bir irdelersek eğer;
AK Parti’de neler yaşandı…
Seçim öncesi adaylık serüvenin de çekişmeli günler yaşayan ilçede siyasi anlamda belki de en beklenmedik dönüşümü Ak Parti yapmış ve İl Genel Meclis Üyeliğine aday olan Rıfat Vural’ı ilçe teşkilatının başına atamıştır. Başlarda Rıfat Vural’ın ilçe teşkilatının başına geçmesi yönünde ki tekliflerin bir çıkmaz olabileceği ve Rıfat Vural’a İl Genel Meclis Üyeliği’nden el çektirilmek istendiği yönünde düşüncelerim vardı. Lakin gördük ki Ardahan’da Ak Parti köklü değişimleri kabullenecek bir seviyeye gelmiş. Köklü değişim diyorum çünkü Ak Parti’nin Çıldır ayağında ki yapılanma hiçte kolay sökülüp atılabilecek bir yapılanma değildi. Peki, Ak Parti Çıldır’da bu köklü değişimi neden göze aldı? Çünkü bir önce ki dönemde yaşadığı başarısızlığın karşısında başka alternatifler aradı. Yani, muhtar ve memur tekelinde ki mevcut teşkilat ile kazanamayacağını artık anladı. 2009 seçimlerinde Çıldır’da 4 aday ile girdiği seçimleri kaybeden Ak Parti, 2014’de bu sonuçla baş başa kalmak istemedi. Başarılı oldu mu? Oldu evet. 2009’da kaybedilen İl Genel Meclis Üyelerinden birisini tekrar aldı. Dolayısı ile son anlarda atama ile gelen teşkilat, 2009’a göre bu seçimde tahminlerin üzerinde bir başarı sağladı. Bu durum Çıldır’a ne getirir derseniz, seçine İl Genel Meclis Üyesi Ethem Özcan’ın günlük işlerinden ne kadar taviz vereceğine bağlıdır diyebiliriz. Belediye Başkanı adayı konusuna mümkünse birkaç kelime ile değinip konudan ayrılmak istiyorum. Belediye Başkanlığı için Ak Parti önceden karar kıldığı Mehmet Kılınç’tan ötürü karar değiştirmedi. Her ne olursa olsun diyerek gözünü karartıp Mehmet Kılınç’la seçime girdi. Şunu belirtmem gerekiyor, Mehmet Kılınç bu seçimlere tek başına, kendisi ile girdi. Kimse yanında ve yakınında olmadı. Yakınında olanlar da asla yanında olmadı.
MHP’de ki başarı…
Yine yerel seçimlerde Çıldır’da hiçte azımsanmayacak bir parti gördük. Bu parti ki MHP, seçimlere çok önem verdi. Her ne kadar ilçe teşkilatı ile bir koordine sağlayamasa da seçime giren üç aday, kendi çabaları ile ciddi bir başarı aldı. Çıldır’da aslında bir çığır açtı diyebileceğimiz MHP, bir İl genel Meclis Üyesi çıkardı. Oy oranı anlamında son dönemlerin en yüksek seviyesini gören MHP’de ki bu başarı, teşkilata değil, adaylara aittir demek yerinde olur diye düşünüyorum.
CHP’de ki deprem…
Seçimlerin en gözde Partisi CHP, Çıldır’da hazimete uğradı. Aslında CHP Çıldır’da adeta depremi yaşadı. 2009 seçimlerinde 4 adayın 3’ü ile zafere imza atan CHP’nin, 2014 seçimlerinde kaybettiği bütün adayları ile derin bir üzüntü içerisine girdiğini söyleyebiliriz. İl Genel Meclisi oy oranı anlamında fazla kayıp yaşamayan CHP’de Belediye Başkan Adayı Nurettin Aygün’ün çevresinde ki aile faktörü nedeniyle büyük kayıp yaşadığı ve bu kayıplar sonucu koltuğunu kaybettiğini söyleyebiliriz.
Saadet ve Adnan Gündoğdu kritiği…
Çıldır’da yerel seçimlerin en korkulan isimlerinden oldu kanımca Adnan Gündoğdu. Çünkü Çıldır siyasetin de yaptığı politikalar ve taban faktörü ile kısa süre içerisinde kendinden söz ettirmişti. Ak Parti’nin belki de hezimete uğradığı önemli noktalardan biridir Adnan Gündoğdu’nun aday gösterilmemesi. Ak Parti bunu görüp, ders çıkardı mı bilmiyorum ama Adnan Gündoğdu’nun bu seçimde aldığı kişisel başarı da asla göz ardı edilemez.
DSP ve Azizoğlu’nun zaferi…
DSP bayrağı altında seçimlere giren Yakup Azizoğlu, şaibeye yer bırakmadan önemli derecede bir farkla bu çekişmeli sürecin galibi oldu. Partisi DSP’nin ise ülke genelinde Tokat’da aldığı iki beldenin yanında ilçe bazında başkanlık kazandığı tek ilçe de yine Çıldır oldu. Çok çalıştı, uzanmadığı, ulaşmadığı kimse kalmadı Azizoğlu’nun. “Ekibimle beraber kazandım” dese de aslında DSP adayı Azizoğlu’nun aldığı başarı, bir ekip çalışmasından ziyade, halkın bir değişim istemesinin ve kurtarıcı olarak görmesinin örneğidir. Neredeyse bütün dönemlerinde beyazlar tarafından yönetilen ABD’lilerin bu durumu değiştirmek ve yönetim ambargosuna son vermek için siyah bir başkan seçmeleri örneğinde olduğu gibi Çıldır halkı da tıpkı ABD’lilerin çizdiği yol gibi bir yol çizmiştir kendine. Sonuç itibariyle Çıldır halkının onay verdiği DSP bayrağı altında seçimi kazanıp, rozetini kenara bırakan Yakup Azizoğlu’nun bundan sonra ki süreç içerisinde seçim bildirgesinde ilan ettiği yatırım, proje ve programları uygulamasını bekleyeceğiz.
Vakit kaybına lüzum yok…
Uzun uzun yazmayacağım. Herkes duruma aşina, fazla göz yormayalım. Seçim sonucunda Çıldır halkının iradesine laik görülen bir Belediye Başkanı ve iki İl Genel Meclis Üyesi ile Çıldır geleceğe yürüyen yatırımlara kavuşmalıdır. Politika kısa sürelidir. Dün iktidarın bel kemiği iken, bu gün yıllardır yaptığı muhtarlığa dahi yaklaştırılmayan ve siyasetin tamamen dışına terk edilenlerden ibret alıp, ‘iş yapan adam’ olmanın tam zamanıdır.
Bunun için sosyal medya da bıçakla gezen katillerinin paylaşımlarına, batıdan el uzatıp iş olsun torba dolsun diye kalem silahşörlüğü yapan çirkin kalpli ruhsuzların sözlerine takılıp, fazla vakit kaybetmeye gerek yok. Zira şunu şiar edinmek lazım; “Çıldır çok bakir, çivi çaksan ad olur”
dinceraktemur@msn.com
