Yazın gidememenin verdiği rahatsızlık ve memleketime duyduğum özlem karşısında çaresiz kalışım nedeni ile kar kış demeden soğuk havaya aldırmadan gitme kararı aldım sınırımızın onurlu bekçisi şenliğin diyarı memleketime.
Memlekete olan sevdamız bizi sürekli oralar hakkında düşünmeye ve oralar için bir şeyler yapmaya en azından orası için birkaç satır da olsa yazmaya sevk ediyor. Uzaktan yazmak elbette oranın havasını soluyarak yazmak kadar doğal ve içten olmadığı için gidip oraları görmek, yaşam şartlarını izlemek ve oradaki insanlarımızın görüşlerini almak en doğru tespitleri yapmamızı sağlamaktadır. Bu nedenle 13-17 Kasım 2015 tarihileri arasında olumsuz hava şartlarına rağmen memleketime bir ziyarette bulundum. Bu seyahatimden haberdar olan dostlar soğuk havanın olumsuz etkilerini ve yol koşullarının zorluğunu tüm iyi niyetleri ile bildirmesine rağmen memlekete duyulan hasret soğuk havadan duyulan endişeden daha fazla ağır bastı.
Kars Harakani Hava Alanına alçalırken uçak bu kış günü adeta içimde çiçekler açtı desem abartmış olmam, bu duyguyu o yörede doğan ve büyüyüp sonrada ayrılmak zorunda kalan herkes çok iyi anlayacaktır. Hava dedikleri gibi soğuktu ancak dostların sıcaklığı o soğukların hissedilmemesini sağlamaya yetti de arttı da. Kars kalesi ile başlayan geçmişe yolculuğum çıldır gölünün görülmesi ile duygusal zirvesine ulaşmıştı artık, uzaktan görünen ve adım adım yaklaşılan Şenlik diyarı Çıldır adeta kollarını açıp beni karşılıyordu. Soğuk havaların insanların kalbini dondurmadığı bu namuslu sınır bekçisi yerde vefalı ve misafirperver insanların yüzlerindeki samimi gülümseme ve candan hoş geldinleri insanın bu yöreye ait olma konusundaki mutluluğunu bir kat daha arttırıyor. Sıcak karşılama ve samimi duyguların sizi karşıladığı memleketinizin birde gelişim içerisinde olduğunu görmek ise mutluluğunuzu bir kat daha arttırıyor. Caddelerinde yeni alınmış hizmet araçlarını yöre insanının hak ettiği otobüs terminalini ve yeni yapımı devam eden sanayi sitesini görmek insanı ziyadesi ile mutlu ediyor. Hizmetin en iyisini hak eden bu sınırın onurlu ve güzel insanlarına yapılan her hizmetin az olduğunu ve yapılacak her hizmete de destek olduğumu önemle vurgulamak isterim.
İnsanlarımız ile görüşmelerimde geleceğe dair umutlarının çok taze olduğunu, emeklerinin karşılığı olan geçim kaynaklarının temelini oluşturan hayvanlarının değerli olduğunu görmek insanımız açısından çok güzel duygular.
Köyümün o güzel havasını ciğerlerime doldurup yol boyunda gezerken hissettiklerimi anlatmak için kurulacak cümlelerin hangileri olduğunu inanın ben bile bilmiyorum. Ziyaret edilen her mezarda okuduğum her duada adeta geçmişime elimi uzatıp torunlarınız sizi asla unutmuyor unutmayacak diye haykırıyorum sessizce ama en gür şekilde.
Girdiğim küçük bakımsız ama içerisinde samimiyetin ve zor şartlara direnişin olduğu küçük köy kahvesinde insanımızın merhaba deme, hatır sorma yarışı ise büyük şehirlerde tükenmek olan en insani duygunun tükenmediği hatta kaynağında daha gür ve daha güçlü olduğunu görmek ise ziyadesi ile insanı mutlu ediyor. Gençlerin birbiri ile olan samimiyeti en önemlisi ülke olarak en çok ihtiyacımız olan hoşgörüsü insanı geleceğe dair umutlandırmaya yetiyor da artıyor da. Geçmişin yaşanmış çekişmeleri ve husumetlerine inat gençlerin bir ve beraber hareket etme duyguları geleceğe daha fazla güvenle bakmamı sağlıyor.
Gördüklerim belki de umutsuzluğuna düştüğüm birçok duygu ve düşüncenin yersiz olduğunu bana anlatıyor ve büyükşehirde damarlarımıza zerk edilen tükenmişlik zehrine adeta panzehir oluyor. Zor koşullarda yaşayıp, zor şartların üstesinden gelen az kazanıp ancak çok fazla mutlu olan insanımızın varlığından haberdar olmak yaşama dair umudumu arttırıyor. Elbette sorunlar ve sıkıntılar var yöremizde ve bunları yazmak da boynumun borcu ama gördüğüm güzellikleri yazmadan geçmenin de adilane olmadığına inanıyorum.
Birçok konu var 4 günlük seyahatimden sonra hepsini yazacağım inşallah ama bu memleket seyahatimin en mühim yanı insanımıza ve memleketimize olan sevgimin bir kat daha artmasıdır.
Bu vesile ile orada olduğum ilk andan son ana kadar ilgi ve alakasını eksik etmeyen sevgili dostum ve kardeşim Ahmet Rıfat Vural´ın şahsında Vural ailesinin tüm fertlerine, Âşıklık geleneğin geleceği olan Harun Koca ve Mahmut Yılmaz kardeşlerime köyümün güzel yürekli tüm gençlerine ve memleketimin misafirperver tüm halkına şükran ve saygılarımı sunuyor, hepinizi rabbime emanet ediyorum.
