www.cildirgoyce.com

KADİM DEVLET GELENEĞİMİZ

KADİM DEVLET GELENEĞİMİZ

Hani hep övünerek söylenir...

  Hani hep övünerek söylenir ya ?Kadim Devlet Geleneğimiz ?diye işte bu övünülesi ?Kadim Devlet Geleneği´  devlet yönetmeye dair kural ve kaidelerin geçmişten ders alınıp, bugün ciddiyet ile uygulanıp, gelecekte ise kullanılacak kadar akılcı ve yaşatılabilir olmasının bir eseridir.

   Yoksa devletin tepesinde olanların iktidarlarının devamını sağlamak için bugün bunu yapalım deyip, daha sonra gelişen birkaç siyasi değişim karşısında sallanan koltuklarını sağlamlaştırmak için dünkü olmadı bu aslında bu şekilde olmalıydı deyip şimdi de böyle olsun demesiyle aradan değil yüz yıllar, bin yıllar geçse bir Devlet Geleneğinin oluşması mümkün olmayacaktır.

   Şahsılardan sıyrılıp kurumsal yapıya hizmet edecek kararlar alıp, alınan bu karaları kararlılıkla uygulayıp sistemi tamamen değil zaman içerisinde ufak revizyonlara tabi tutmak kabul edilebilir bir gerçek olsa da sistemin merkezini, ana kumanda alanını sürekli değiştirmek asla kabul edilir bir yönetim tarzı değildir.

   Bugün ben güçlüyüm, muhaliflerim yeterince güçlü değil devleti halktan %50+1 oranında destek alanlar yönetsin dedikten sonra, siyasal yıpranmanın hızlı gelişmesi nedeni ile yok aslında bunu %40+1 yapalım demek gibi sürekli temel prensipleri değiştirmek kurumsal yapıya değil, bireysel ihtiraslara hizmetten öte bir durum değildir.

   Benci zihniyet bu sefer de %40+1 ile iktidara geldikten sonra belki de bir sonrakinde artan yıpranma nedeni ile %30+1olsun derse hiç şaşmamak gereklidir.

   Devlet,  geçmişi, bugünü ve geleceği bir fikir kazanında eriterek ortaya çıkarılan kati suretle  şahsi iktidar hırsından muhafaza edilmiş bir sistem ile yönetilmelidir ki, gelecek nesiller ?Kadim Bir Devlet ? mirasına ulaşabilmiş olsunlar.

   O nedenledir ki bugün yapılması istenen ve bilinçli bir şekilde milletin önünde tartıştırılmak istenen sistemin temelini oluşturan Cumhurbaşkanın seçilmesi için gerekli olan halk oyu oranı bizleri Devlet Geleneğinden uzaklaştırdığı gibi gelecek nesillere de her türlü siyasi rüzgârda yalpa yapan bir rüzgar gülüne dönmüş bir sistemi kabullenmek manasına geleceği için çok ama çok sakıncalı bir durumdur.

    Devlet ciddiyet ve akıl ile bir sistem kurup bu sistemi yapısına zarar vermeden çok daha ileriye götürecek insanları kabul edecek bir yapı olarak hayatına devam etmeli aksine şahsıları merkez yapıp onlara göre sürekli şekillendirilen bir yapıya asla dönüşmemelidir. Bilinmelidir ki sürekli yapılan sistem değişiklikleri ona uyum sağlamak ile mükellef olan devletin kurumlarında anlaşılıp doğru bir şekilde uygulanana kadar ciddi bir yönetim boşluğu oluşmakta ve bu süre devlette ciddi tahribata yol açabilme riskine sahip olabilmektedir.

   Sonuç olarak sürekli sistemle oynayan bir iktidar değil, sistemdeki kurallar ile oynayan bir iktidarı tercih etmek her zaman övündüğümüz ?Kadim Devlet Geleneği´ düsturuna uygun hareket etmektir, aksi ise bu düstura zarar vermekten öte bir hal değildir. 

Sinan KARAÇAY / İstanbul