Bundan birkaç gün evvel HDP´nin Genel Başkanlığına Selahattin Demirtaş aday değilim diye açıklama yapmış ve partide yeni Genel Başkan arayışları başlamıştı. Sanki bundan önce Genel Başkanı partililer belirliyormuş olaya Kandil doğrudan muhatap değilmiş, Kandilin işaret ettiği kişi Genel Başkan olmuyormuş havası yaratılmaya çalışıldı birden.
Partilerde Genel Başkan Değişiyorsa stratejilerde de hatırı sayılır bir değişiklik var demektir. HDP belki de siyasal olarak yakaladığı en büyük fırsatı %13 oy alınan seçimlerden sonra Kandil´e karşı çıkıp artık silah yok siyaset var diyemeyerek kaçırmış oldu. Bunun pekâlâ HDP yönetimi de farkında ancak çaresizce kaçan bu fırsata için, için üzülmekteler.
HDP Siyaseti bölge halkının verdiği ciddi siyasi desteğe karşın siyaseti Kandilin baskılarına kurban eden bu yaklaşıma bir de çatışmasızlık sürecinin sona erdirilerek çatışmaları doğrudan halkın yaşam alanlarının ortasına çekip, halkı siper alarak savaşma yoluna giderek adeta kendi sonunu hazırlamıştır. Kürt kökenli vatandaşlar kısa sürede olsa yaşanan çatışmasızlık sürecinin rahatlığını görmüşken ısrarla çatışma çıkmasını isteyen daha doğrusu kandil istedi diye bunda dayatan HDP´ye karşı ciddi bir karşı duruş sergilemeye başlamıştır. Bu kaybedişin en büyük göstergesi dağda öldürülen bir adet teröristin cenazesi için bile günlerce bölgeyi ateş topuna çeviren kitleler HDP´nin Genel Başkanı dâhil nerdeyse tüm vekilleri tutuklanmasına rağmen yaşanan ciddi hiçbir eylem olmamıştır. Bunu güvenlik güçlerinin sıkı önlemleri diye savunanlar da var ancak unutulmamalı aynı güvenlik güçleri yıllardır bu gölgede var ve güvenlik önlemi almaktalar. Kürtlük ve Kürtçülük ekseninde yapılan siyaset Kürtler tarafından istenildiği kadar destek bulamayınca adeta zemin kaybetmeye başlamıştır. İşte tam bu durumda yeni bir Genel Başkan yeni bir strateji şart olmuştur.
Hal böyle iken kendi içerisinde pekte muhalif ses olmasına alışık olmadığımız HDP siyaseti bir anda bir gece Eski Vekil ve şuanda hiçbir görevde bulunmayan ancak parti içinde etkili bir isim olan Hasip Kaplan´ın sosyal medyada yaptığı Irkçı Çıkış ile farklı bir noktaya doğru evrilmiştir.
Bu ırkçı çıkışa anında HDP´nin tepesinde bulunanlar sözüm ona tepkiler göstermiş, Hümanist, Çağdaş ve Evrensel bir tutum sergileyerek işi Hasip Kaplan´ın istifasına kadar götürmüşlerdir. İşte tam bu noktada değişecek yeni Genel Başkan ve stratejinin ipuçlarını yakalamak gerekmektedir. Senaryosu sınırlarımız ötesinde siyaset mühendislerince yazılan bu tiyatro ile Kürtler arasında ciddi kan kaybına uğrayan ve taban kaybeden bu harekete yeni tabanlar kazandıracak bir hamle yapılmıştır. Yaşanan bu olay ile kan kaybeden parti kayıplarını Kürtler haricindeki kesimlerden telafi etmek adına hızla harekete geçerek ?Biz Herkesin Partisiyiz´ demeye başlamıştır. Daha dün seçim kazandıktan iki gün sonra Devletin Korucularını hem de Kürt Kökenli olan bu korucuları buralardan sürmekle tehdit eden anlayış bir anda tüm insanlığı kucaklayan anlayış oluvermiştr.
Yaşanan bu tiyatro ile Türklere ve özelliklede Sol Siyaset içerisinde ayrılarak birden fazla kola ayrılan radikal kesimlerdeki insanlara kapı açılarak kaybedilen siyasal zeminin tekrar kazanılması hedeflenmektedir. Tabi birde buna bu siyasal oyunu masum ve onurlu bir çıkışmış gibi gösteren medyanın da katkılarını unutmamak gerekir.
HDP halktan aldığı desteği kaybetmiş ve kaybetmeye de devam etmekte dümenini şimdide Kürt olmayan kesimlere doğru kırmaktadır. Bunun için ise insanların gözünde sözde bulundukları yeri gösteren ciddi bir çıkışa ihtiyaç vardı ve bu olayda tam olarak bu planın uygulanmasıdır. Hasip Kaplan feda edilerek partiye yeni kazanımlar elde etme operasyonu bazı medya kuruluşlarının algı operasyonları ile birleşerek başlatılmış oldu. Dün Selahattin Demirtaş´ın yüzüne gülücükleri kondurtup, Beyaz gömlek giydirerek bağlama verip türküler söyleten senarist, rejisör ve yönetmenler şimdi de içerisindeki bir kötüye karşı topyekûn iyilik harekete geçen iyilik hareketi filmini bitirip vizyona sokmuşlardır.
Bu siyaset mühendislerinin yaptığı proje çok iyi analiz edilerek, bir kötü yaratıp sonra bin iyi yaratarak sempati toplama çabası dikkatle ve bu pencereden takip edilmelidir kanaatindeyim.
