GÜNDEME DAİR SATIR BAŞLARI

GÜNDEME DAİR SATIR BAŞLARI

İşlerimin yoğunluğu nedeni ile uzun zamandır sizlerle olamadım...

    İşlerimin yoğunluğu nedeni ile uzun zamandır sizlerle satırlar üzerinde de olsa görüşemiyorduk. Arayı biraz açınca yazılacak o kadar çok konu birikti ki bir tanesini alıp uzun uzadıya yazmaya kalksam diğer konulara büyük haksızlık etmiş olurum düşüncesi ile gündeme dair birkaç başlığı ve bu başlıklar hakkındaki fikirlerimi sizinle paylaşmak istiyorum
     İsterseniz önce ilçemizdeki başlıklardan başlayayım;
 
Çıldır Meslek Yüksek Okulu Öğrenci Yurdunun İnşaatı Ne Oldu?
    Üzülerek ve utanarak yazıyorum ki ilçemizde 100 öğrenci kapasiteli bir yurdun yapımı halen bitmemiş ve inşaat maddi nedenlerle durma noktasına gelmiştir. Oysa ne güzel görüntülerle ve vaatlerle başlamıştı inşaat ancak gelinen nokta ortada. Bu sürede belki de 1.000 öğrenci kapasiteli yurt inşaatı biterdi ama biz 100 öğrencinin barınacağı yurdu dahi bitiremedik. Yurt inşaatı başlarken ekranlara çıkıp Show yapanlar, şunu verdim bunu verdim diye nara atanlar neredesiniz?  Sayın Ahmet Rıfat Vural siz kimin ne vaat ettiğini bildiğiniz gibi kimin ne verdiğini de biliyorsunuz bence isim, isim yazıp karşısına vaat ettiği rakamı ve yerine getirip, getirmediğini yazmanız artık şart oldu.
Yaklaşan Yerel Seçimler ve Partilerin Adaylarının Belli Olması Süreci Ne Durumda?
     Yerel seçimler için partiler yoğun bir şekilde adaylarını tespit etmekte ve açıklamaktalar. İlçemizde de DSP, MHP ve CHP'nin adayları belli olmuşken AKP'nin adayı konusu halen gizemini korumakta ve sis perdesi daha uzun süre dağılacak gibi de görünmemektedir.
Âşık Şenliğin Ölümünün 100.Yıl Dönümü Anma Törenleri ve Âşık Şenliğin Anıt Mezarının Yeniden Çevre Düzenlemesinin Yapılması.
    Bugüne kadar yapılan belki de en kapsamlı ve en etkili anma programlarını görmek gerçekten beni çok memnun etmiştir. Bu programların yanı sıra artık bakımsızlık nedeni ile yıkılmaya yüz tutmuş anıt mezar ve çevresinin yeniden restore edilerek düzenlemesi ise çok yerinde ve isabetli bir çalışma olmuştur. Bu güzel çalışma için başta Sayın valimiz olmak üzere emeği geçen herkese minnet ve şükranlarımı sunuyorum.  Bu anma programları ve yenileme çalışmaları ile ilgili ise iki hususta eleştirim olacak; Birincisi İstanbul'da yapılan anma programı haftanın ilk iş günü olan Pazartesi günü ve trafik çilesi malum olan fatih semtinde saat 19.00 da yapılmıştır. Dolayısı ile özellikle Anadolu yakasından bu programa gitmek inanın imkânsız hale gelmiştir. Özellikle orada olmayı istememe rağmen gidememenin üzüntüsünü yaşayanlardan sadece birisi de benim.  İkinci husus ise kendi gazetem ile ilgilidir. Âşık Şenliğin mezarında yapılan düzenlemelerin yapılan gazete haberinde yeterince resminin olmaması uzakta olan insanlarımızın yapılanları tam olarak görmemesine neden olmuştur. Yapılan habere ek olarak internet sayfamızda düzenlemeden önce ve sonra olarak resimlerin konması daha aydınlatıcı olacağı kanaatindeyim. (Sevgili Dostum Ahmet Rıfat Vural siyaset yapmaya başlamadan eleştirmeye başladım ona göre ) 
Bu kadar yerel gündemden sonra Genel gündeme geçelim isterseniz.
SGK'lıların özel hastanelerde muayene olurken ödediği katkı payları %200 oranında arttırıldı.
    Evet, Hayırlı olsun öncelikle diyelim öve, öve bitirilemeyen sağlık reformunun en büyük icraatı olan özel hastanelerden yararlanma hakkı böylelikle tarih olacaktır. 17,00 TL katkı payı ödeyen ve bunu bile öderken zorlanan vatandaşımız artık minimum 45,00 TL ödeyecektir. Sosyal devlet politikası güdülen bir ülkede bu uygulamanın yapılması ne kadar doğrudur onu da sizlerin dikkatinize sunuyorum.
Çalışanların Kıdem Tazminatlarının Üzerinde Kara Bulutlar Dolaşıyor.
    Bu konuyu ilerleyen günlerde teknik açıklamaları ile anlatmaya çalışacağım ancak kısaca şunu izah edeyim her çalışanın çalıştığı her bir seneye aldığı bir bürüt ücret tutarındaki tazminat hakkı 11 günlük veya 22 günlük bürüt ücret olarak sınırlanmak istenmektedir. Yani verilen hak türlü bahanelerle geri alınmak istemektedir ve toplumun bu konudan uzak durması için ise akla hayale gelmeyen gündemler yaratılmaktadır.
Üniversite öğrencilerinin Yurt, Pansiyon ve Evlerinin Denetlenmesi.
    Sayın Başbakanın değişiyle damdan düşen olarak yazıyorum ki; Benim üniversite yıllarımda Otel Odasında kaldım, Devletin Yurdunda kaldım en Sonunda Arkadaşlarımın kaldığı evde de kaldım. Yani yaşananların hemen, hemen hepsine vakıf sayılırım.  Şunu bilmenizi isterim ki öğrenci için evde kalmak gerçekten maddi bir zulümdür. Kira bir yandan, elektrik, su, yakacak bir yandan. Temlik sırası, yemek sırası öbür yandan bir de o yörede yaşayan gençlerin hedefi olmak var ki tadından yenmez. Oysa devlet insan yaşayacak yurtlar inşa etse inanın kimse evde kalmak istemez. Yok mu öğrenci evlerinde sorunlar ve sıkıntılar elbette var. Ancak oranlar isek %5'i geçmez ki böyle bir oran için onca geçimize ahlaksız damgası vurmak hiç de doğru ve akılcı bir davranış değildir. Devlet ahlaksızlık arıyorsa yaptığı ihaleleri kontrol etsin, Kirası 2.000 - 4.000 TL olan ve günlük olarak kiralanan rezidanslar da yaşanan ahlaksızlıklara baksın derim ben. 
Valinin Halka Tepkisi Doğru mu Sizce?
    Günlerdir ülkede Ahlaklı, Ahlaksız diye konuşuldu diye belki de Adana valimizin bilinçaltına yerleşmiş olacak ki bu konu kendisine tepki gösteren vatandaşa bir anda o talihsiz cümle ile hakaret etmiştir.   Belki 10 Kasım gibi nezih bir anma töreninde bir Valiye tepki göstermek pek de şık olmamıştır ancak vatandaş tepki göstermişse Sayın Valide hakaret hem de çok ağır bir hakaret ederek tepki göstermemelidir. Sayın Valinin kullandığı cümle yüzünden insanlar cinayet işliyor bu ülkede. Hizmetkârınızız diyen bir hükümetin böyle bir valiyi bu koltukta oturtması da gerçekten çok büyük çelişki olacaktır. 
Son olarak; Yine 10 Kasım Yine Hüzün;
Türk milletinin bağrından çıkmış dünyada eşi benzeri az olan bir mücadeleyi başlatıp zaferle taçlandıran büyük lider en büyük TÜRK Gazi Mustafa KEMALİ vefatının 75.yıl dönümünde Şükran, Minnet ve Rahmetle anarak satırlarıma son veriyorum. Kalın Sağlıcakla…