GÖLBAŞI ÇALIKUŞU

GÖLBAŞI ÇALIKUŞU

Sağlı sollu yıkılmış evlerin enkazları ile dolu caddeden ilerleyip telefonumuzdaki konum bizi küçük bir ilkokulun önünde

Sağlı sollu yıkılmış evlerin enkazları ile dolu caddeden ilerleyip telefonumuzdaki konum bizi küçük bir ilkokulun önünde asrın felaketinden çıkmış bir şehirde o şehrin yaralı insanlarının yaralarını iyileştirmek dertlerine derman olabilmek için çırpınan insanlara götürdü.

Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesinde bir İlkokulun içerisindeki daracık bir odaya sığınmış ve burada çocuklar için neler yaparız diye uğraşan bir İlçe milli eğitim müdürü ve onun cefakâr mesai arkadaşları elleri öpülesi öğretmenlerimiz karşıladı bizi. 

Daha önceden kendilerine ulaştığımız kuruluş gayesi ‘’ İyilik İçin Birlik ‘’ olan kısa adı Pendik KİADER olan Pendik Kars Ardahan Iğdır Kültür ve Yardımlaşma Derneğimizden Gölbaşında bir ana sınıfı kurmak ve bölgede depremden etkilenen ihtiyaç sahiplerine bir miktar da olsa yardım etmek için geldiğimizi bildikleri için hem mutlu olmuşlar hem de bizlere destek olmak için gerekli hazırlıkları yapmışlardı.

Hiç vakit kaybetmeden harekete geçerek Şehit Ahmet Demir İlkokulunun bahçesinde Ana okulumuzu kurmak için hareket geçmiştik ve okula geldiğimizde bize eşlik eden kendisi de bir Avukat olan Hâkim Bey getirdiğimiz yardımların dağıtımında bizzat kendisinin ve burada Engelsiz Engeliler Merkezinizde usta öğreticilik yapan Suzan Hocamızın yardımcı olacağı bilgisini paylaştı bizimle.

Bizler tırdan Hâkim Bey tarafından ayarlanmış olan birisi açık kasa birisi de kapalı kasa kamyonete erzakları indirirken üzerinde kırmızı bir yelek ağzında maske ve ayaklarında terlik ile bir gencecik öğretmen belirdi samimi ve candan bir tavır ile bizlere hoş geldiniz diyen bu kişi yardımları dağıtırken bizlere mihmandarlık yapacak olan Suzan Salık hocamızın ta kendisiydi.  

Erzaklar ile dolu araçlar arkada Suzan Hocamızın içerisinde olduğu araç önde yola koyulduk ve enkazların arasında acının içine adeta sirayet ettiği sokaklardan geçmeye başladık birçok yıkılan binanın yanında ağır hasarlı binalarla dolu sokaklardan geçip arka mahallelere geldiğimizde ilk durduğumuz noktada Suzan Hoca’yı gören çocukların yüzünde beliren tebessümü görmeliydiniz. Çadırlarda yaşayan ne kadar depremzede var ise hepsi Suzan Hocayı tanıyor ve Suzan Hocayı gören herkesin yüzünde bir tebessüm beliriyordu yaşadıkları tüm acılara ve sıkıntılara rağmen. Gezdiğimiz tüm sokaklarda uğradığımız tüm çadırlardaki herkesi tanıyan nerede hasta var nerde yaşlı var nerede engelli var hepsini bilen ve hepsinin ellerini tuttuklarında bırakmak istemediği bu kişiye adeta bir iyilik meleği muamelesi yapılıyordu buradaki herkes tarafından. Herkesten isimlerini söyleyecek kadar haberdar ve kimin neye ihtiyacı var bilecek kadar ilgili olan bu gencecik öğretmeni uzaktan izledikçe içimden ona ‘’GÖLBAŞI ÇALIKUŞU ‘’ adını koymuştum. Her yardım paketi verildiğinde mutlu olan yardım paketini alanların aldığı yardım paketinden daha çok onu gördüğü için sevinen insanları gördükçe iyiliğin nasıl hava gibi su gibi bir şey olduğunu anlamıştım. Saatlerce GÖLBAŞI ÇALIKUŞU önde biz arkada mahalle, mahalle sokak, sokak ve köy, köy yorulmadan bıkıp usanmadan dolaştık. Hava sıcaktı hem Suzan Hoca hem de bizler oruçluyduk ama ne susadık ne de acıktık kimi zaman küçücük çocuklalar ile ayak üstü oyunlar oynarken kimi zamanda yakınlarını kaybeden depremzede kardeşlerimiz ile hüzünlü anlar yaşadık.

Tüm bunlar yaşanırken aklım tozun toprağın içerisinde yalın ayak ve üstelik de bu yollarda pek de yürümeye uygun olmayan bir terlikle dolaşan Suzan Hoca’nın neden terlik giydiğine takılmıştı ki gittiğimiz bir köyde ekipten bir arkadaşımız ile konuşurken cevabını merak ettiğim sorunun da cevabını almıştım. Suzan Hoca depremden hemen sonra bugüne kadar yani depremin 72.gününe kadar sahada sabahtan akşama kadar insanların yardımına koşmuş ve bu koşuşturmaca sonrasında ayakkabılarını çıkartacak vakti olmadığı için ayakları pişmiş ve yürüyemez hali gelmiş bir süre sonra artık dayanmayınca göründüğü doktor ayakkabılarını çıkarmasını ve dinlenmesini söylese de o tek bir gün bile dinlenmemiş terlikle de olsa insanların yardımına koşmaya devam etmeye devam etmişti.

Demek ki boşuna GÖLBAŞI ÇALIKUŞU dememişim ben bu bölge insanlarına sevdalı öğretmenimize o bu adı almayı çoktan hakketmişti zaten. 

İşte bu felaketin sonrasında ortaya çıkan gizli karamanlardan biri GÖLBAŞI ÇALIKUŞU tertemiz bir yürek tam bir iyilik meleği Suzan Salık öğretmenin hikayesi bu tarihe not düşmek geleceğe umutla bakmak için birileri yazmalıydı bana da bunu yazma görevi düştü.

O gün orada miniklerimize bir Ana Okulu ve birçok gönüllere ise sevgi köprüleri kurmuş olarak evlerimize geri döndük ama ÇALIKUŞU oradaydı ve daha yapacağı çok iyilikler vardı.  

Var olsun GÖLBAŞI ÇALIKUŞU bin yaşasın her biri birer ÇALIKUŞU olan iyilik meleği insanlarımız.

 Sinan KARAÇAY

 Adıyaman Gölbaşı 15.04.2023