GARP BÜLBÜLLERİ..

GARP BÜLBÜLLERİ..

Bülent Kılıç'ın kaleminden...

93 Harbinde Kars Ardahan Ruslara verilmiştir.
Rusların İstanbul’u işgal planları gün yüzüne çıkınca vezirler gelir ”padişahım durum vahin emrinizi nedir” der.
-Kars Ardahan’ı verin anlaşın.
Vezir “Oraları zaten vermiştik”.
Bu söylendi buralarda bir kinaye veya şehir efsanesi olarak dolanıp durur. Gerçektir yanaldır bilinmez ama hikâyedeki bahtsızlık bu coğrafyada hiç değişmemiştir.
Ruslarla Osmanlı arasında defalarca gidip gelen bu topraklar bir anlaşma ile verilir diğeriyle geri alınmıyor. Kaderi hep garpta yaşayanlarının karalarıyla çizilmiş.
1923’te anavatana bağlanır palankası 08’dir. Garpta çıkan çatışmalar Ardahan’ın ilçe olmasına neden olur. Şehrin kaderi yine uzak diyarlarda çizilir.
Yıllar geçer insanlar göçer nüfusun 5-10 kata başka yerlerde yaşar.
80 darbesi sonrası soğuk bir kış günü dönemin cumhurbaşkanı Kenan Evren Ardahan’a gelmiştir. İlkokul yıllarım hava buz, ellerimize tutuşturulan bayraklarla cumhurbaşkanı dinliyoruz. Aslında kalabalık yapıyoruz söylediğinden bir şey anlayacak yaşta değiliz.
Bugün şarklı gazeteci Ferman Karaçam’ın ballandıra ballandıra Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a yazdığı mektupta bahsettiği Ardahan Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi’nin tabelasının asıldığı yerde bir balkon vardı, Oradan sesleniyordu Ardahan’lıya.
Balkonun tam karşında Atatürk heykelinin önündeki ağaçlardan izleyen vatandaşlar bağırdı “Fabrika istiyoruz, İş istiyoruz”.
Aldıkları cevap tam garp kafasıydı. “Buradan bir şey olmaz”.
Garp düşüncesinin verdiği bu cevap Ardahan’da yeni bir göçün patlamasına neden olmuştu.
Bu göçlerin sonunu dada Garp Bülbülleri ortalığa çıktı.
Adlarını bilmediğimiz birçok Ardahanlı yaşadıkları yere entegre olup bulundukları yerin insanı oldular.
Bazıları da bir baltaya sap olamayıp Ardahan kimliğini kullanarak bir yerlere gelmeye çalışıyorlar.
Siyasette ve ticarette bir yere gelmeye çalışan bu zatlar yaptıklarıyla memlekete 100 yıllardır verilen garp darbelerine bir yenisin daha ekliyorlar.
Şehrin sesini duymayan merkezi yönetimler siyesi seçimlerde uzaktan yaptığı tercihlerle resmen bir katliama neden oluyorlar. Ardahan’dan uzak geçirdikleri yıllarda şehirle hiçbir biyolojik bağı kalmayan isimler aday gösterilip vekil yapılıyor.
Yıllarca Garpta yaşadıkları için buralarda arkadaşları dostu kalmıyor. Haliyle okul ve mahalle arkadaşlarını bürokrasi atamalarında öncelik veriyorlar. Arü’deki son rektör tam ilişkinin sonucu.
Sonuç çileyi yine şarklı vatandaşlar çekiyor.
Göç tufanları sonrası şarka gidip garbı karıştıranların isimleri saysak sayfalar dolar. Son olarak yeni biri çıktı birçoğumuz gibi adını bende ilk kez duydum.
Ferman Karaçam;
1955’e Ardahan’da doğmuş 1975’de ise Erzincan’da liseyi bitirmiş. Sonrası 1976 İstanbul ve tekrar 1982 Erzurum Atatürk üniversitesi edebiyat fakültesi mezunu.
Ardahan’la olan bağı sadece 15-20 yıl
66 yaşındaki bu yazar 46 yıl sonra karabatak gibi daldığı sulardan birden çıkıp benim bir mektubun var demiş ve Ardahan sevdalısı olmuş.
Arü rektörünü Memet Biber’i yere göğe sığdıramamış.
Yaşları ve dönmelerine bakılarsa, Aynı yıl okumuşlar Rektör, vekil ve bu usta yazarımız aynı yıl aynı yerlerde ayın camialara takılmışlar.
46 yıldır Ardahan’la ilgili tek bir satır yazısını bulmadığım bu yazarımız tıpkı diğer Garp bülbülleri gibi bir anda çıkıp şarkı karıştırma  isteği tam bir komedi.
Utanmaz bir tavırla şehrin birçok insanını özellikle ülkücü kimliğiyle tanın Levent Pehlivan’ı aşağılık örgütlerle bağdaştırma hadsizliğini kendisinde bulmuş.
Bulunduğu yayın organında ve www.fermankaracam.comadresinden Fetö’nün Orduyu ele geçirme planı olan Ergenekon Balyoz Operasyonlarda kaleme aldığı yazıları bir incelerseniz geçmişte kime hizmet ettiğini rahat anlama ikanı bulabilirsiniz.
Garp bülbüllerinin yenisi Ferman Karaçam Ardahan’ı çok seviyor. Yıllara önce gittiği köyü 15 hane kalmış ondan haberi yok ama ARÜ’de yazmakla bitiremediği hizmetler olmuş. Ondan haberi var.

Gelelim Ardahan’a Vatandaş rektörü istemiyormuş. Kimisi açık açıklama yapıyor kimisi dolaylı.
Oda başkanları korkuyor temsil ettikleri esnafın sesini kulak tıkıyorlar.
Birileri bağırıyor, birileri susuyor, birileri küsüyor.
Sonuç; 93 harbinde olduğu gibi karar Sarayda.
Kimin umurunda Ardahan, Ardahanlı bu güne kadar hangi garp kararı şarkı sevindirdi ki bu günden sonra kader değişsin.
Bizim düşen her gün yırtık dondan çıkar gibi çıkan yeni Garp bülbüllerine bakalım ne diyorlar. 

Bülent Kılıç /  23 Şubat Gazetesi