Ülkemiz önemli bir badire atlattı. Halk topyekün birlik ve beraberlik içinde davranarak önemli işler başardı.
Büyük bir cesaret örneğiyle vatanına sahip çıktı. Yanı başımızdaki ülkelerde yaşananları ve oradaki halkları göz önüne alındığınızda bizim bu tepkimiz dünyaya örnek olacak cinstendi.
Peki bugünden sona ne alınan "OHAL" kararı gidişatımızı nasıl etkileyecek. Yağmurdan kaçarken doluyamı tutulaağımızı zaman gösterecek.
Cumhurbaşkanı bu uygulamanın, demokrasiye, hukuka, özgürlüklere karşı olmadığını ,tersine bu değerleri koruma, yükseltme, geliştirme ve demokrasiye, hukuk devletine, vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerine yönelik tehdidi ortadan kaldırmak için olduğunu açıkladı. Peki ya uygulayıcılar nasıl davranacak ?
Ohal kararıyla birlik ekonomik alanlarda çeşitli etkiler yaşansada günlük hayatta yaşatılan korku halkın üzerinde daha fazla etkili olduğu görünüyor.
Cumhurbaşkanı´nın ikinci bir emrine kadar sokaklarda nöbet tutan halk, sivil toplum örgütleri, siyasi parti temsilcileri bir bütün içerisinde hareket etsede yöneticilerin tavırları halk arasında huzursuzluğa ve tedirginliğe sebep oluyor.
21.07.2016 tarihinde Çıldır´da yaşanalar Ohal yetkisi verildikten sonra nasıl bir duruma ulaşacağı merak konusu olmaya başladı.
Köylere Hizmet götürme birliği kepçe operatörünün eline silah tutuşturup caddeye çıkaran kaymakam yarın Ohal yetkisiyle bu ilçede neler yaşanmasına sebep olabilir düşünmek gerekir... Bu operatörün elinde MP5 silahın neden olduğunu kim açıklayacak ? Bu şahıs´ın elinde silah ateş alsa hesabını kim verecek ?
Bir anda İlçedeki iş makinalarıyle yolları kapattırıp, halkı tedirğin ettikten sonra hiçbir şey olmamış gibi evine dönemek nasıl bir anlayıştır.
Yarın kapınızı eli silahlı birileri çalıp kaymakamın emri var sen bundan sonra Diyarbakır´da yaşayacaksın diyebilecek bir görüntü ortaya çıkabilir.
Nasıl bir istikbarat ağı var onuda anlamak mümkündeğil ikinci dalga varmış gibi herkes sokağa dökülüyor Valilinin Çıldır´da yaşananlardan haberi yok varsada ne yapmaya çalışıyorsun diyende yok.
Yaşanan bu olay sonrası bir çok telefon aldım. İlçe dışında yaşan ve memleketinde tatilini geçirmek isteyen hemşerilerimiz "Gelsek ilçeye almayacaklar mı? Şimdi ne olaak hükumet özgürce davranabilirsiniz açıklaması yapıyor. Şimdi ne yapmalıyız?" gibi sorulara bir cevap bulamıyoruz.
93 Harbinden bugüne kadar vatanı terk etmemiş ölümü göze almış olan ilçe halkı yapılan bu tür davranışlar karşısında afallamış bir şekilde gece saatlerine kadar caddede beklediler.
Bu yaşananlar karşısında halk tek bir cümle kurmakla yetindi " Kaymakam kendinden korkuyorsa Polisi kapısına dizsin, dün olduğu gibi biz bugünde ilçemizi koruruz"
Lakin korkunun ecele faydası yok "FETÖ" mensubu isen adalet yerini bulacak sende o deliğe gireceksin. Yok değilsen halkı yok yere tedirgin etmenin anlamı ne ?
İki kepçe bir kamyona sen nahır yolunu kapat, sen Ardahan´ı sen Kars´ı anahtarları bana getirin demekle vatan savunulmuyor...