DEVA İLK KONGRESİNİ GERÇEKLEŞTİRDİ

DEVA İLK KONGRESİNİ GERÇEKLEŞTİRDİ

Özel bir işletmenin toplantı salonunda yapılan...

      Ali Babacan liderliğinde kurulan ve Türkiye’de 72 ilde teşkilatlanan Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) ilk Olağan İl Kongresini Ardahan’da gerçekleştirdi. Tek listeyle kongreye giden Candar Yılmaz, delegenin tüm oylarını alarak Demokrasi ve Atılım Partisi Ardahan İl Başkanı seçildi.

DEVA KONGRESİNE YOĞUN İLGİ

     Özel bir işletmenin toplantı salonunda yapılan Ardahan 1. Olağan kongresine Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkan Yardımcısı Dr. Medeni Yılmaz, İş adamı Müsiad Kurucu Başkanı Orhan Orhan Gökdemir, Deva Erzurum başkan Vekili Emre Okumuş, Deva Iğdır Kurucu İl Başkanı Yusuf Aslan, Kars kurucu il Başkanı Av. Güven Özen, Artvin Kurucu il Başkanı Hilmi Yazıcı, CHP Ardahan İl Başkanı Yalçın Taştan, CHP Merkez İlçe Başkanı Kadir Sinan Onay, Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birlik Başkanı Yılmaz Kaya, Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Asim Özer, Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkan Vekili Deniz Özer, İleri Demokrasi ve Ufku Açıkların Sesi Lideri Cihan Çoban, Yeniden Refah Partisi Ardahan İl Başkanı Caner Çoban ve Teşkilat Başkanı Volkan Bozkurt, Deva Göle İlçe Başkanı Süleyman Demir ve Yönetim Kurulu üyeleri ile partililer ve vatandaşlar kongreye katılarak yoğun ilgi gösterdiler.

    Kongre öncesi Deva Partisi Ardahan İl ve Merkez İlçe teşkilatı yöneticileriyle esnafı ziyaret eden Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkan Yardımcısı Dr. Medeni Yılmaz, esnafa hayırlı işler diledi ve sorunları dinledi. Vatandaşlar ve esnaflar, Deva Partisi’ne yoğun ilgi göstermesi dikkatlerden kaçmadı. Ardahanlı ünlü ozan, Osman Uygur ise, Deva Lideri Ali Babacan için şiir okudu.

     Aşkın Yıldız’ın Divan Başkanı olduğu Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) 1. Olağan Kongresinde Divan Katip Üyeliklerine ise Kadir Uygur, Şermin Yılmaz ve Ebru Tekin oy birliğiyle seçildi.  Saygı Duruşu ve İstiklal Marşının okunması ardından Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan’ın mesajını parti sekreteri Gamze Avşar tarafından okundu.
  BAŞKAN YILMAZ, SORUNLARI DİLE GETİRDİ
     Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Ardahan İl başkanı Candar Yılmaz ise, Ardahan’ın temel sorunları ve pandemi süreci ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
    Başkan Yılmaz: “Konuşmama başlamadan önce şu anda dünyanın başına bela olan virüsten dolayı şu anda hepimizden çok çalışan sağlık çalışanlarına da buradan teşekkür etmek istiyorum.  İktidardan bizim yaşamamız için ölen sağlık çalışanlarının şehit kabul edilmesini istiyoruz. Lütfen Sağlığımız için pandemi kurallarına uyalım. İlimizde Merkez İlçe ve Göle İlçemizin Kongrelerini yaparak İl kongresi yeterliliğini sağlayarak, Genel Merkezimizin bir an önce büyük kongreye gitmesini sağlamak için İl Kongresini yapıyoruz. Yaklaşık iki ay önde bize görev verilmesi ile beraber kurucu heyetteki arkadaşlarımızla yoğun bir çalışma temposu sürdürerek kongre aşamasına geldik. Bugün gelinen noktada İdeolojilerin yıkıma uğradığı söylenebilir. Geçim ve yaşam kaygısının hat safhada olduğu bir dönemde siyaset dilinin sert ve ötekileştirişi olması gelecek kaygılarını daha da arttırmaktadır. Demokrasi ve Atılım partisi tamda bu umutların tükendiği bir dönemde ortaya çıkarak Ülkemize DEVA olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir. Siyasette geçmişe takılıp kalmaktan sa ileride neler yapabileceğimizin çabasını sarf etmemiz düşüncesi içerisinde olanlardanım. Devamlı sorunları ve yanlışları konuşmayı değil çözüm odaklı çalışarak ileri gitmeliyiz. Genel Başkanımız Sayın Ali Babacan’ın da dediği gibi,  ‘Biz siyaseti ideallerimiz için yapan insanlarız. Özgürlükler, demokrasi, insan hakları için hayat idealleri, konjonktürel tercihlerimizdir. Bugün ulusalcılık, yaratılan sert söylemler prim yapıyor diye biz bunu yapamayız.’ Ardahan özeline gelirsek mevcut iktidarın hep övündüğü sağlık sisteminin bir parçası olan devlet hastanemizde bir anjiyo bölümü bulunmamakta, giden hastalar Kars veya Erzurum’a sevk edilmektedir. Hastalarımız yolda ölmektedirler. Buna acil bir çözüm üretilmesi gerekmektedir. Genel Başkan yardımcımızın doktor olması münasebeti ile  Deva iktidarında İnşallah sağlık bakanı olarak görmek istiyoruz. Ardahan’ımıza bir anjiyo bölümü istiyoruz. Ardahan kamuoyunun yıllardır bir istemi olan hava alanı bölgede Erzurum’un ve Artvin illerinin bir kısmına ve komşumuz Gürcistan’a da hizmet verebilecek bir konumdadır. Sadece Ardahan’ın nüfusuna bakılarak yapılamaması haksızlıktır. Sadece Rize hava alanında yapılan dolgunun bir kısmı ile burada hava alanı yapılabilir. Bu kışı burada yaşayarak çeken insanlara bunu çok görmemeliyiz. İlimiz son 10 yılda göç takvimine bakıldığında göç veren iller arasında üst sıralardadır. Okumuş kesimin iş bulamaması ve Devletin bu konuda ciddi önlem alamaması göçü hızlandırmaktadır. İlimizde olan Ardahan Üniversitesinin Bölgenin geçim kaynağı olan hayvancılık olduğundan veterinerlik ve ziraat fakültelerini açarak öğrenci sayısını da arttırmalıdır. İlimiz genelinde tarımcılık hala deden atadan kalan yöntemlerde yapılmaktadır. Tarım makineleri gelişmiş son sistem köylü borçlandırılmış ama meralarında % 50 su olan bir bölgede sulama ve gübreleme yöntemleri devlet tarafından çiftçiye öğretilmemektedir. Tarım Bakanlığı bu konudaki çalışmalarını gözden geçirmeli ve üretime dayalı bir model desteklenmelidir. Ülkemizde kış aylarında tek donan göl olan Çıldır gölümüz yeterince turist ağırlayamamaktadır. Doğu ekspres treninin en azından göl etrafında dolaşacak şekilde uzatılması ciddi katkılar sağlayacağı kanaatindeyiz. Ardahan 1 Ülkeye açılan iki sınır kapısına sahip olan bir olmakla beraber bundan yeterince yararlanmayan da tek ildir. Gürcistan ile Ülkemiz arasında buradaki yerel esnafında yararlanacağı bir serbest bölge yapılması gerekmektedir. Bundan burada yaşayan Esnaf ve sanatkârlarımız yararlanmalıdır. İl Nüfusuna göre marketler, fırınlar, pastaneler, lokantalar ve diğer işletmeler açılmalı, kota sınırlaması getirilerek Esnaf ve Sanatkar korunmalıdır. Kredi Kefalet borçları, banka borçları ve çiftçilerin Tarım Kredi Kooperatiflerinden aldığı borçlar ertelenmelidir” dedi.

DR. MEDENİ YILMAZ, ÜLKE BASKI VE KORKUYLA YÖNETİLMEZ
    Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkan Yardımcısı Dr. Medeni Yılmaz’da ülkenin sorunlarına değinerek yaşatılan baskı ve korkunun kimseye fayda vermeyeceğini belirtti. Deva Partisi’nin ilk kongresinin Ardahan’da yapıldığını açıklayan Yılmaz, “Deva için İlk başlangıç ve ilk kongremizi yapmanın heyecanını yaşıyoruz. Ardahan İl Teşkilatımızı tebrik ediyorum. Buraya gelmeden önce Sayın Genel Başkanımız Ali Babacan ile görüştüm hepinize selam, saygı ve sevgilerini gönderdi” dedi.
     Ülke olarak zor bir dönemden geçtiklerini açıklayan Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkan Yardımcısı Dr. Medeni Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:  “Savaşla ilgili bir hikaye vardır, bir topçu bataryası muharebenin en kritik noktasında ateş etmeleri gerektiği halde ateş etmiyor ve muharebe kaybediliyor. O bataryanın askerleri yargılanıyorlar ve cezaları onları kurşuna dizmek fakat infaz etmeden önce mahkeme heyeti mürettebatın başındaki askere soruyor niye ateş etmediniz? Siz ateş etmediğiniz için muharebe kaybedildi. Asker diyor ki; efendim ateş etmememiz için kırk tane sebebimiz vardı. Mahkeme heyeti, neymiş kırk tane sebebiniz. Asker, barut yoktu’ diyince mahkeme heyeti dur diyor ve 39 tanesini saymana gerek kalmadı diyor. Barut yoksa elbette ateş edemezsiniz. Şimdi bizde diyoruz ki bizim ülkemizde adalet yok. Adaletin olmadığı yerde hiçbirimiz kendimizi güvende hissedemeyiz, adalet bu işin barutudur. Anayasa Başkanının verdiği bir kararı, ülkenin iç güvenliğinden sorumlu bir kişi çıkıp tanımıyor. Böyle bir düzen olmaz. Biz bu güzel ülkede kardeşçe hep beraber bir arada yaşamak istiyoruz. Özgürlük ve adalet olmazsa olmazımızdır. Bunalardan hiçbirimiz vazgeçemeyiz. Cezaevlerinde dünya kadar gazeteci var, düşünceleri ne olursa olsun hepimizin düşüncesi farklıdır ama mahkeme olmadan yargılanmadan yıllarca kalıyorlar. Bu olmaz bu sürdürülebilir değil, bu topluma nefes aldırmamız lazım. Bu sıkıntılar bizi nereye götürüyor, ekonomik sıkıntılar arkasından geliyor bunları yapamazsanız ekonominizde olmaz. Şuanda ekonomide çok kötü durumdayız, döviz kurunu her gün takip ediyoruz, bu dövizin yükselmesi değil paramızın değer kaybetmesidir. Döviz değer kazanmıyor bizim paramız değer kaybediyor niye değer kaybediyor bunu iyi düşünmek lazım. Yani her gün fakirleşiyoruz. Biz kötü yönetildiğimiz için fakirleşiyoruz.”