DEMEK SİZE DÜŞÜNMEYİ TÜRKÇE UNUTTURDU

DEMEK SİZE DÜŞÜNMEYİ TÜRKÇE UNUTTURDU

AKP’li Mahir Ünal, “Cumhuriyet bizim alfabemizi, dilimizi hasılı bütün düşünme setlerimizi yok etmiştir. Bugün konuştuğumuz Türkçenin düşünce üretebilmesi mümkün değildir” diye buyurmuşlar.

AKP’li Mahir Ünal, “Cumhuriyet bizim alfabemizi, dilimizi hasılı bütün düşünme setlerimizi yok etmiştir. Bugün konuştuğumuz Türkçenin düşünce üretebilmesi mümkün değildir” diye buyurmuşlar.

Bitmedi, bu gidişle hiç de bitecek gibi görünmüyor kendilerini 20 yıldır iktidar eden sistem olan Cumhuriyet ile olan husumetleri ve Cumhuriyeti kuran gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve Türk kimliğine olan hasımlıkları.

Efendim düşünme setlerimizi yok eden dilimizmiş onu anladık da peki aklımızı, fikrimizi kim yok etti acaba Sayın Ünal?

 Kurutuluş savaşının Başkomutanına her seferinde dil uzatıp onun önderliğinde kazanılan savaşların yıl dönümünde onun kurduğu diyanetin ona bir Fatiha’yı çok görmesini tebessümle seyreden sizleri teessür ile seyrettiren aklımızı mesela.

Türkçe ile düşünce üretemediğiniz için rayından çıkıp çöllere düşen ekonomimizin düştüğü durumu idrak etmeyecek kadar bilimsel akıldan evrensel kaidelerden fersah, fersah uzaklaştığımızı anlamayışımızı mesela.

 ‘’Çalıyorlar ama yapıyorlar’’ felsefesinin toplum bilincine nakşedilişine ses çıkarmak yerine buna alkış tutacak kadar duyarsız oluşumuzu mesela.

Türkçe ile düşünemediğiniz için mi yüce dinimiz İslam’ın içerisindeki Ahlâklı olma anlayışını içerisinden söküp atarak yerine şekli bir İslam dini inşa etme yanlışına da sarılmanız bu sebepten midir acaba.

Aslında sizin tavrınız klasik amaca giden yolda her şey mübahtır diyerek, kendi istemleri dışındaki tüm halleri günah ve haram ilan ederek bu korkuların yarattığı koruma ağının içerisinde kendilerine sınırsız ve sorumsuz bir alan yaratıp o alanda istediği gibi at koşturmayı temel ilke edenmiş olan bir Siyasal İslamcı tavrının ta kendisidir.

İşte bu siyasal İslam zihniyeti haram, günah ve cehennem korkusu ile etrafını çevirip kendilerini koruma altına aldıkları bu alanda kendilerine ve onlar gibi olanlara ait dünya cennetlerini kurmakta ve bu dünya cennetlerine en büyük tehdit olarak da Türk kimliğini ve millet olma şuurunu görmekteler. Bu zihniyet tüm yapamadıklarını ve ortaya çıkan zaaf ve günahlarını her zaman Cumhuriyet, Atatürk ve Türk Kimliğine ihale ederek her köşeye sıkıştıklarında kendilerini bu argümanlara sığınarak kurtarmayı alışkanlık haline getirmekte mahir olmuşlardır

Başaramadıkları konularda çok büyük hakimiyete sahip oldukları Arapça lisanı ve Arap Kültürü ile başarısızlıklarını ve beceriksizliklerini asla kabul etmeyip bunun yerine cüzi iradelerinin zaaflarından doğan ve nefislerine mağlup olmalarından kaynaklı her kötü sonu da büyük bir maharet ile ‘’ Kader’’ diye adlandırıp Allaha havale etmekten en ufak bir çekinceleri yoktur. 

Sanki düşünceye ve akla çok değer veriyorlarmış gibi tüm düşüncesizliklerini ve yetersizliklerini Türk Diline ihale eden bu zevata sormak lazım madem Türkçe sizin düşünmenize engel zatı aliniz hangi dil ile düşünecekler ve bu şekilde düşünce setlerini geliştirecekler söylesinler de bilinç altlarındaki gizli ajandalarının sayfalarında yazanları bu aziz millet görsün.

Şunu unutmayın sizin ne kadar TÜRK ve TÜRKLÜK ile başlayan hasletlere husumetiniz var olursa olsun bizim sizin husumet duyduğunuz hasletlere sizin husumetinizden katbekat büyük muhabbetimiz vardır.  

Siz ne kadar Cumhuriyetle davalı iseniz biz o kadar Cumhuriyete sevdalıyız ve siz ne kadar Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e dair her şeyin karşısındaysanız bizler onun yüzlerce misli Gazi Mustafa Kemal’in yanında ve izindeyiz.

Türk ve Türkçe dili sizin düşünme setlerinize değil de sinirlerinize baya zarar verişmişe benziyor ne diyelim okunmasına bile tahammül edemeyip yasakladığınız andımızda olduğu gibi;

Varlığım Türk varlığına armağan olsun

 Ne Mutlu Türküm Diyene.

 

Sinan KARAÇAY

Gazeteci Yazar