Gemilerin karadan yürütülmesine ilk olarak İstanbul’un fethinde rastladı insanlık ve bundan sonra tarih bu denli bir girişime şahit olmadı bildiğim kadarı ile. Şimdi ne alaka diye soranlara izah etmeye çalışayım; Bizim dünya harikası Çıldır gölümüz var ya işte o göl turizmde çok daha fazla bilinsin ve yöreye ekonomik değer katsın diye dönemin Kars Milletvekili Sayın Ahmet Arslan’ın Ulaştırma Bakanı olmasından sonra bölgemize sessiz sedasız çok önemli dokunuşlar yaparak hizmet eden ve her nedense adı sanı pek anılmayan ama sıkışanların her daim yanına koştuğu Ulaştırma Bakanlığındaki Daire Başkanı hemşerimiz sayın Kemal Güney’in önemli katkıları ile bir gezi teknesi tahsis edildi. Gezi teknesinin verilesi sonrasında strafordan yapılan iskelesinden binenler sosyal medyada canlı yayınlar açtı, boy, boy fotoğraflar çektirdiler ve yaz aylarında heveslerini aldıktan sonra kışın gelmesi ile strafor iskele kısa bir süre içinde tuzla buz oldu ve malum gezi teknesi karaya alındı. Ha bugün denize iner ha yarına denize iner derken aradan yaklaşık üç sene geçtikten sonra denize inmese de bir ramazan gecesi sahur saatini beklerken telefonuma gelen onlarca mesaj ve sosyal medyada yankılanan yüzlerce isyan mesajları sahneye çıkıverdi meşhur gezi teknemiz.
Özetle bizim naylonlara brandalara sarılı vaziyette karada göl turizmine hizmetine devam eden! teknemiz Ulaştırma Bakanlığına Ardahan İl Özel İdaresinde kimin tarafından yazıldığı belli olmayan bir yazı ile kullanılmadığı için karada değil de suda kullanılacağı bir yerde kullanılmak üzere iade edilmek istenmiş ve Bakanlık Gümüşhane’nin Kürtün ilçesindeki Baraj gölünde kullanılması için tahsis yazısı yazılınca kızılca kıyamet kopuvermişti.
Vay efendim Ardahan ölmüş mü ki elinden gezi teknesi alınıyor,
Vay efendim kimse bizim sabrımızı test etmesin o tekneyi kimseye vermeyiz, diye sosyal medya çalkalanırken öğlen saatlerinde bölgemizin iktidar partisi Milletvekili Sayın Prof. Dr. Orhan Atalay küçük ama şirin memleketimize müjdeler verdiği sosyal medyadaki sayfasından bir açıklama yaparak; ‘’ Konuyu Bakanlık ile görüştük yoğun temaslarımız sonrasında teknemizi hiçbir yere vermiyoruz gözümüz aydın’’ babında bir mesaj ile bürokratik zaferimizi ilan etmişlerdi.
Sonrasında sevinç çığlıkları sosyal medyada çınlamaya başladı sayın vekile bu önemli müdahalesi için teşekkürler edildi iyi ki varsınız, olmazsanız ne olurdu mesajlarının ardı arkası kesilmedi. Böylelikle gece yarısı sahurda ortaya çıkan kriz akşam iftar saati olmadan tarihe altın harflerle yazılan bir bürokrasi zaferi ile nihayete ermiş oldu. Hemen ardından AK Parti Çıldır İlçe Başkanımız Sayın Yusuf Yılmaz teknemizin bağlanacağı iskele Trabzon’da yapılıyor kısa sürede bitecek ve teknemiz yine güzel gölümüzde arzı endam edecek diye sosyal medya hesabından müjdeyi verince sevincimiz doruklara çıkmıştı. Belki gündüz vakti havai fişek ile kutlama yapmadık ama içimizde rengarenk havai fişekler atıldı.
Gelelim esas konuya; Geçenlerde memleketi ziyaret etme imkânı bulunca hazır gitmişken uğruna Ardahan’ın sahur ile iftar arasında kurtuluş mücadelesi gibi mücadele verdiği tekne ile de gölde bir gezelim dedim ve gölün kenarına inince gördüm ki gölde gezen bir tekne yoktu onun yerine karada naylon ve brandalara sarılmış yeri değişmiş olan yani karada yürüyen bir tekne vardı.
Şimdi sormak istiyorum uğruna kıyametler kopardığınız daha iskelesi bile olmayan bu tekneyi karada yürütmek yerine bıraksaydınız da bu parası içerisinde tüyü bitmemiş yetimin hakkı olan devlet hazinesinden ödenen tekne suda yüzeceği bir yerde olsaydı da burada çürümeye terk edilmeseydi ne olurdu?
Hani kahraman bürokratik zafer kazanan siyasiler?
Hani Trabzon’da yapılmakta olan iskele?
Hani gölde yüzen tekne?
Onlar yok ama karada yürüyen tekne var mı derseniz? VAR
