Nato ve dışındaki rakip ülkeler dünkü anlaşmaya sevindiler mi? Üzüldüler mi?
Kıstas bu. Anlaşmanın satır araları adeta NATO'da Teröre destek veren ülkelerin suçlarını kabul ettiği anlamına gelen maddelerle dolu ve bu anlamıyla anlaşma bizim terörizme karşı onlardan taleplerimizi içeriyor.
En önemli kazanımımız ise İsveç ve Finlandiya'nın teröre verdiği destekleri hedef göstererek Nato'yu bu anlaşmaya çekmemiz oldu. Detaylar...
TÜRKİYE İSTEDİKLERİNİ ALDI
Öncelikle ifade edelim Türkiye dünkü zirvede ilk defa uluslararası dilde kendisine "Türkiye" dedirtti.
Anlaşmanın geneline bakılacak olursa terör ve terör örgütleri konseptli olduğunu görüyoruz. Çerçevesinin terör ve terörün önlenmesi konusu olduğunu hemen anlıyoruz. Türkiye terörü sınır ötesine çekilmeye zorladığı gibi bu bölgelerin tamamındaki imha operasyonlarını da başarıyla yürüttü.
Ardından sivil manada yaptığı çalışmalar sonuçlarını verdi ve nihayetinde de diplomatik çalışmalarla bu noktaya gelindi. Terörü en üst uluslararası kuruluşlar nezdinde bitirme azmini Bu anlaşma ile göstermiş oldu. Tüm bunların yanında anlaşmanın maddeleri çok kıymetli en önemlisi Bu maddelerin Uluslararası bir kurul tarafından takibinin yapılacak olması.
Anlaşmanın maddelerinden herhangi birine zarar geldiğinde anlaşmadan çekilmemiz ve Veto hakkımız saklı olarak duruyor.
Anlaşmalar denetim mekanizması olmadan anlaşma olmaz.
Bunun mekanizması ise "Adalet, İstihbarat ve Güvenlik kurumlarının katılımıyla Daimi Ortak Mekanizma kurulması." Maddesidir.
Işte Türkiye'nin kazanımları:
• PKK ve uzantılarıyla mücadelede Türkiye’yle tam işbirliği.
• Terörizmin tüm biçim ve tezahürleriyle mücadelede Türkiye’yle dayanışma sergilenmesi zorunluluğu.
• PYD/YPG ve FETÖ'ye destek sağlamama taahhüdü.
• Savunma sanayii alanında ambargo kısıtlamalara gidilmemesi, işbirliğinin artırılması.
• İsveç ve Finlandiya’nın terörizmle mücadele ve savunma sanayii konularındaki ulusal mevzuatlarını ve uygulamalarını tadil etme taahhüdü.
• Terörizm ve örgütlü suçlarla mücadele alanında istihbarat paylaşımına ilişkin yapılandırılmış işbirliği mekanizması tesisi.
• Terör suçlularının iadesi konusunda somut adımlar atılması ve ikili düzeyde ahdi düzenlemeler yapılması.
• PKK ve uzantılarının ve paravan örgütlerinin para toplama ve eleman devşirme faaliyetlerinin yasaklanması ve bunların soruşturulması.
• Türkiye’ye yönelik propagandanın engellenmesi.
• Finlandiya ve İsveç’in PESKO (AB Daimi Yapılandırılmış İşbirliği Süreci) dahil AB güvenlik mekanizmalarına en geniş şekilde katılımının desteklenmesi.
• Bu adımların uygulanmasını denetlemek üzere Adalet, İstihbarat ve Güvenlik kurumlarının katılımıyla Daimi Ortak Mekanizma kurulması.
Türkiye'nin dik duruşu; PKK/YPG/PYD ile birlikte “FETÖ’nün bir terör örgütü olduğunun” uluslararası bir anlaşmada bu kadar net ortaya konması, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde verdiği mücadelede uluslararası boyutta da çok önemli bir adım olmuştur. Hayırlı olsun.
Nihat Ağdemir
