BEN DÖNEKMİYİM

BEN DÖNEKMİYİM

Siyasal partiler kitaplarda...

    Siyasal partiler kitaplarda yazıldığı şekli ile hizmete aracı olan etkili ve yetkili insanların oluşturduğu halktan aldığı yönetme yetkisi ile halkı daha iyiye, daha güzele doğru götüren yapılar olarak tanımlanırlar. Bu tanımlamaya uygun olarak ise bu yapı insandan teşkil edildiği için aldıkları kararlar ve yaptıkları icraatlar sorunların ve çözümlere dair söylem ve eylemler kati hüküm ve değişemez ilahi doğrular asla değillerdir.

      İşte bu siyasal partilerden beklenen gelişim ve değişime onları sevk eden en önemli unsur onların yaptıklarına getirilen eleştirisel yaklaşımlardır. Tabi ki bu yazdıklarım işin kitabında yazanlar ancak gelin görün ki ülkemizde durumbunun yakınında dahi geçmemektedir.

       Ülkemizde yaygın kanaat siyasi parti taraftarlığını asla vazgeçilmez, mutlak surette itaat edilecek, eleştirmeyi bırakın en ufak bir karşıt cümleyi bile harekete ihanet ve affedilmez bir kabahat olarak kabul edilen hatta ve hatta namus meselesi olarak kabul edilmektedir. Kendisine hizmet etmek için kurulan yapıları bu kadar kutsayan başka bir millet var mıdır acaba bilemiyorum. Bunun yanı sıra karşı taraf olan partiye olabildiğince eleştiri yapma hakkımızın olmasını normal sayarken kendi tarafımıza ise asla toz kondurtmayız. Taraf olduğumuz bir partiye eğer eleştiri getirilir ise bu durumda adeta kendimizi kirletilmiş olarak hisseder ve doğrusuna eğrisine bakmadan eleştirinin geldiği yöne elimizdeki tüm silahlarımız ila taarruza geçer ve bu taarruzu en doğal hak olarak kabul ederiz.

       Yukarıda izah etmeye gayret ettiğim ruh hali bizlere siyasi partilerin hissettirmeden enjekte ettiği ve siyasi partileri hatasız gösterip hatta ve hatta kutsanmasını isteyen egemen güçlerin gayretleri ile oluşmuştur ve anlaşılan o ki bu oluşum güçlenerek büyüyecek ve daha fazla gelişecektir. 

       Durum o kadar garip bir hal almış ki millet menfaatine bir konuda iktidar partisinin bir uygulamasını destekler bir fikri beyan ettiyseniz o andan itibaren artık o siyasi partinin aleyhinde tek kelime dahi karşıt fikir beyan etme hakkınız elinizden kendi elinizle alınmış kabul ediliyor. Bu kabul ediliş sizi hep aynı yöne sevk eden bir psikolojik bir duvar gibi etrafınıza örülüyor ve bu rotanın dışında bir söylem ya da eylemde bulunmanız ise sizi döneklik, hainlik ve ikiyüzlülük suçlamalarının tam ortasına oturtuyor. Aynı şekilde iktidarın yaptığı bir eylem ve söyleme muhalif bir fikir beyan ettiyseniz en başta,  artık bu andan itibaren aynı yol için, aynı duvar da sizin etrafınıza çekilmiş oluyor ve artık bu saatten sonra iktidar ne dediyse ve ne yaptıysa siz onun doğal muhalifi olmak durumunda kalıyorsunuz. Aksi halde yine döneklik, hainlik ve ikiyüzlülüğü göze almanız gerekiyor.

       İşte bu şekilde aslında hayatınızdaki fiziki şartları ve fikirlerinizi sağlıklı bir şekilde idame ettirmek için görevli olarak tayin ettikleriniz sizin hayatınızın hâkimleri oluyorlar biranda. Üstelik bunu yaparken kendinizden verdiğiniz ödünleri sanki hayata dair dik duruşunuz, onurunuz ya da karakteriniz olarak kabul ediyorsunuz.

        Hal böyleyken siyaset sizin emrinizden çıkıyor sizi emrine alıyor ve dönülmez yollara dönüşerek zaten zor olan hayatınızı iyice içinden çıkılmaz hale getiriyor tam aksine kolaylaştırıp yaşanabilir yapması gerekirken.

         Niye yazdım onca şeyi; değerli dostlar bende birçoğunuz gibi bir partiye tabi oldum ve sempati duydum, hiçbir seçimde sandığa gitmediğim olmadı ancak asla ve asla siyasi partilerin esiri olmadım. Neden bana hizmet etsin diye aracı tutuklarım benim efendim olsun ki? Bilen biliyor yazılarımda hep halk değimi ile kitabın ortasından yazmaya gayret ediyorum bu nedenle olabildiğince ve cehaletim izin verdikçe olayları siyasi tarafgirlik gözetmeden inceleyip yazmaya ona göre tepki koymaya gayret ediyorum.  Bu nedenle yapılanları ya da yapılmayanların üzerindeki parti elbisesini görmemeye gayret ediyorum. Bu durum tabi ki birçoklarına garip geliyor ve tepkiler de alıyorum. Geçenlerde bir dost sohbetinde yazdıklarım için gelen tepkileri konuşuyorduk  ?Ben hem iktidardan hem de muhalefetten kişilerden farklı zamanlarda yazdıklarım için tepkiler alıyorum, bir gün  takdir eden onun hoşuna gitmeyen başka bir konuda yazınca bu seferde tenkit ediyor bende şaşırdım   ´  diye ufak bir yakınmam olunca değerli bir dostum ?tabi tarafsız ve doğru olmaya çalışırsan olacağı bu hiçbir tarafa tam olarak yaranamazsın´ dediğinde aslında yaşadıklarımın ne kadar güzel ve anlamlı olduğunu anladım.

          Siyaset beni esir alamamış ben siyasete ülkem yararına yapmasını istediğim şeylerin talimatını veriyorum ve talimatımı yerine getirince takdir, yerine getirmeyince de tenkit ediyorum.

          Tavsiye ederim sizlerde böyle yapın başta can yakıyor ama kafanızı yastığa koyunca çok ciddi bir huzurla uyuyorsunuz.

           Şimdi soruyorum peki ben DÖNEKMİYİM?

 Sinan KARAÇAY / İstanbul