BELEK``HER GEÇEN GÜN ÇOĞALIYORUZ``

BELEK``HER GEÇEN GÜN ÇOĞALIYORUZ``

ÇILDIR`DA GÖREV YAPAN HAKİM OĞUZ BELEK....

    Çıldır ilçesinde Adliye kapanmadan önce görev yapan Hakim Oğuz Belek Mersinde meydana gelen iğrenç olay ve sonrası ülke gündemine gelen idam cezası geri gelsin isteği ile ilgili sosyal paylaşım alanı facebook üzerinden düşüncelerini paylaştı.

      Belek yayınladığı yazısında ``İdam ve hadım edilme cezaları yine gündemde. Yaşanan dehşet verici olay sebebiyle, bu süreçte, olayı gerçekleştiren faillerin en ilkel yöntemlerle cezalandırılması gerektiğini dile getiren ve savunanların bu ateşli isteklerinin sebebinin olay karşısında içlerinde duymuş oldukları, kelimelerle ifade edilemeyen acı ve ızdırabın dışa vurması olduğuna kuşku yok. O gün Sadece Özgecan katledilmedi, o gün Özgecanla birlikte milyonlarca kadının, çocuğun hatta erkeğin özgürlüğü, umudu, yaşam hakkı, geleceği katledildi. Bebeğini henüz kucağına almış anne, Çocuğunu dışarı tek başına bakkala gönderen, kapının önünde oynaması için müsaade eden , çocuğu şehir dışında üniversite okuyan aile, eşi tek başına alışverişde olan ya da eşi tek başına işe gitmiş olan koca, evine ulaşmak için dolmuşa binmesi gereken kadın... bundan böyle iki değil beş kere değil on kere düşünecek. Güvensizliğin hat safhada olduğu bu zamanda, insanlara güvenmemekte ne kadar haklı olunduğu ortaya konuldu. Ortaya konulmakla kalmayıp, belki de bu konu bir daha açılmamak üzere kapandı. Yaşanan olayın toplumsal bazda açtığı yara belki de sarılamaz düzeyde. Bu süreçten sonra fail ya da faillere ne ceza verilirse verilsin ne Özgecan`ın ailesinin ızdırabını dindirir, ne de bu güvensizliği ve huzursuzluğu bitirir. Şimdi şunu sormak gerekiyor, cezalandırmanın amacı nedir? Ben şahsen cezalandırmaya karar verirken mağdurun manen tatmini yanında benzer şekildeki bir olayın yeniden yaşanmaması için uyarı ve önleyici olmasını gözetiyorum. Ama şunu görüyorum ki cezalandırma pek işe yaramıyor. Kimse suç işlerken, o suçun kanunda yazılı ceza miktarına bakmıyor arkadaş. Öyle olsaydı idamın hala yasal olarak uygulandığı ülkelerin güllük gülistanlık olması gerekmez miydi? Bir araştırın bakalım suç oranları nasıl? Ülkemizde cezaların yetersiz olduğu noktasındaki eleştiriye de katılmıyorum. Adam öldürmenin cezası müebbet hapis cezası, çocuğun organ sokulmak suretiyle istismarı 16 yıldan başlıyor, 24 yıla kadar uzanıyor..evden yapılan hırsızlığın cezası en az 5 yıl. Bu cezaların az olduğu söylenebilir mi? Peki belirttiğim suçlar ülkemizde ne sıklıkla işleniyor haberi olan var mı? Bir çok Avrupa ülkesinde aynı suçlara verilen ceza daha az olmasına rağmen, suç oranı bizim ki kadar çok değil. Sorun hakimlerde ve uygulamada falan değil, büyük oranda toplumsal bir sorun. Etek kaldırmayı oyun zanneden, küfür etmeyi erkeklik sanan, gerekirse sokağın ortasında işemeye çekinmeyen, ağzı bozuk, kültürsüz, ilk fırsatta ve özellikle ana avrat küfreden, sokakta kadın görünce ağzının suyu akan, laf atmayı meziyet sanan, kendi eşine laf atılınca cinayet işleyen, trafikte yol vermeyen, yol vermedi diye adam vuran, gereksiz ve yeri gelince taciz amaçlı kornaya basan, bankada markette fırında sıraya girmeyi beceremeyen, kurallar ihlal edilmek içindir diyen, takım tutmayı beceremeyen vs yozlaşmış insan yığınıyız... Ve Her geçen gün çoğalıyoruz...yazık``