AYVAZOĞLU'NDAN ŞAP HASTALIĞI İÇİN YAPILMASI GEREKENLER

AYVAZOĞLU

Hayvanlarda görülen SAT2 serotipi (Şap hastalığı) nedeniyle Ardahan’da canlı hayvan pazarları kapatılıp, birçok köyde karantina işlemi uygulanmaya başlandı.

    Dr. Öğr. Üyesi Cemalettin Ayvazoğlu, Ardahan’da hayvan ölümlerine neden olan şap hastalığının ne olduğu ve buna karşı ne yapılması üzerine değerlendirmelerde bulundu.
    Şap hastalığının kontrolü için uygulanan 4 ana strateji olduğunu ifade eden Ayvazoğlu, “Bunlar, koruyucu hekimlik, kesim, karantina ve aşılamadır” dedi.
    Ayvazoğlu, Ardahan’da büyük ekonomik kayba neden olan şap hastalığının etkilerini yok etmek için alınacak tedbirleri şöyle sıraladı; “Kapalı sistem (dışarıdan hayvan getirmeden kendi üretimini yaparak dışarıya satan) üreticilik yapan Ardahan’da ki yetiştiricilerin aşılama kampanyalarına tek bir hayvan eksik kalmayacak şekilde katılması gerekmektedir. Dışarıdan gelen hayvanların Ardahan merasını kullanması engellenmelidir. Sınır şehri olan Ardahan’da özellikle Gürcistan’dan hayvanların geçişi engellenmelidir. Hasta olan ve ölen hayvanların meralara ya da akarsulara atılması engellenmelidir. Yeni alınan hayvanların ahıra sokulmadan önce en az 15 gün karantina altında tutulması ardından hastalık görülmediği takdirde ahırdaki diğer hayvanların yanına alınması gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
    Şap hastalığının ruminantların akut, bulaşıcı, ciddi verim ve ekonomik kayıplara yol açan viral bir hastalık olduğunu belirten Ayvazoğlu şöyle konuştu; “Hastalığın seyri; alınan virüsün miktarı, giriş yeri, suşu, konakçının türü gibi faktörlere bağlı olarak klinik veya subklinik olarak değişebilir. Hastalığın inkubasyon süresi 2-14 gün arasında değişmekte olup genç ve duyarlı hayvanlarda miyokarditis nedeniyle ani ölümlere neden olmaktadır. Hastalığın bulaşma oranı %100’e kadar çıkabilirken, hastalık nedeniyle ölüm görülme oranı yetişkinlerde %1-2, genç hayvanlarda ise yaklaşık %20 civarındadır. 
     Virüsün O, A, C, SAT-1, SAT-2, SAT-3 ve ASİA 1 olmak üzere antijenik olarak farklı yedi ayrı serotipi bulunmaktadır. (O) serotipinin II, A serotipinin 32, C serotipinin 5, SAT I serotipinin I, SAT 2 serotipinin 3, SAT 3 serotipinin 4, ASIA I serotipinin ise I alt tipi vardır. Serotipler arasında çapraz bağışıklık görülmemesi hastalıkla mücadeleyi güçleştirmektedir. Her serotip içinde genetik ve antijenik olarak farklı geniş bir spektrumda virüsler mevcuttur. Bu varyantlar organizmada birbirlerine karşı farklı düzeylerde bağışıklık oluştururlar. 
Hastalığın Bulaşması 3 ana başlıkta incelenebilir;
    Enfekte hayvanlarla direk temas Şap hastalığının yayılmasında en önemli yoldur (%95). Kısa mesafeli aerosol bulaşma da bu kapsamda düşünülmelidir. Önlem olarak hayvan hareketlerinin kısıtlanması gereklidir. 
Kontamine hayvansal ürünler; Şap virüsünün hayvansal ürünlerde uzun süre canlı kalabildiği ve bu yolla yayıldığı bilinmektedir. İngiltere’de ve Avrupa’da 2001 yılında görülen şap hastalığı salgınının Asya’dan kontamine etler vasıtası ile bulaştığı düşünülmektedir. Önlem olarak hayvansal ürün hareketleri (Et ve süt gibi) kısıtlanmalıdır. 
     İnsan ve araç hareketleri ile mekanik bulaşma; Enfekte hayvanlar bütün sekret ve ekskretleri ile çok miktarda virüs saçarlar ve çevreyi kontamine ederler. Bu şekilde kontamine olan insan, araç ve malzemeler ile hastalık yayılabilir. BİYOGÜVENLİK önlemleri alınmalıdır.
Hastalığın tanısında; Sığırlarda ateş, iştahsızlık, depresyon ve süt veriminde azalma ilk klinik bulgulardır. 24 saat içerisinde salya akışı başlar ve dil-dişetinde veziküller şekillenir. Keseciklere (veziküllere) interdigital bölgede, koroner bölgede, meme derisinde, ağız ve burun mukozasında rastlanabilir. Veziküllerin yırtılması ile geniş ülseratif yaralar şekillenebilir. Dildeki yaraların (lezyonların) genellikle birkaç günde iyileşmesine karşın ayaklardaki ve nazal bölgedeki lezyonlar çoğunlukla ikinci (sekunder) bakteriyel enfeksiyonlara maruz kalırlar. Sekunder bakteriyel enfeksiyonlar sonucu pneumoni ve mastitis görülebilir. Ayaklarda ve özellikle tırnak arasında meydana gelen yaralar nedeniyle hayvan yürüyemez ve topallar, tırnak düşebilir. 
    Koyun ve keçilerde hastalık daha hafif seyirlidir. Hastalık koyunlarda genellikle topallık ile karakterizedir ve topallık süreklilik gösterir. Ağızdaki lezyonlar sığırlardaki lezyonlardan daha küçük ve daha kısa sürelidir. Genellikle hastalığın yol açtığı ekonomik kayıplar sığırlarınkinden daha düşüktür ve klinik bulgular ancak dikkatli bir gözlemle belirlenir.
    Şap hastalığının kontrolü için uygulanan 4 ana strateji vardır. Bunlar: Koruyucu hekimlik, kesim, karantina ve aşılamadır.
Kesim
   Şap hastalığına yakalanmış hayvanların ve bunlar ile temas etmiş hayvanların kesime tabi tutulmasıdır. Amaç esas virus kaynağının tüketilmesi (eliminasyonu) ve virusun hayat seyrinin (siklusunun) kırılmasıdır. Bu yöntemin dezavantajı, büyük ölçüde hayvan kaybına neden olmasıdır. Şap hastalığının sporadik olarak seyrettiği aşılama programını bırakmış ülkelerde bu yöntem uygulanmaktadır. Ancak hastalığın yayılmasının (insidensinin) düşük olduğu ülkelerde ekonomik olan bu yöntem, hastalığın yaygın olduğu ülkelerde hem ekonomik değildir, hem de toplumsal kabulü oldukça güçtür.
Karantina
   Hastalık teşhis edildiği dakikadan itibaren 3 km çapındaki bölgede kordon ve karantina uygulanması yapılmaktadır. Ancak; Şap virüsünün epidemiyolojik durumu ve edinilen deneyimler göz önünde bulundurulduğunda, sadece bu yöntem ile sonuç alınamayacağı açıktır. Ancak diğer yöntemler ile birlikte uygulandığında anlam taşımaktadır.
Aşılama
   Hastalığın yaygın olduğu ülkelerdeki hayvan topluluğunda (popülasyonunda) yüksek antikor düzeyinin sağlanmasıdır. Bu amaçla düzenli ve yoğun aşılama programları ile popülasyonda virusa karşı direnç sağlanması hedeflenmektedir. Ancak başarı sağlanabilmesi için karantina ve önleyici (profilaktik) önlemlere gereksinim vardır. Aşılama stratejisinin belirlenmesinde hastalığın epidemiyolojisi, çevresel faktörler, çiftçilerin kültür seviyesi gibi faktörler de önem taşımaktadır.
Koruyucu Hekimlik
    Bu kapsamda hem yetiştirici hem de işletmenin veteriner hekiminin alacağı önlemler hastalığın bulaşması ya da oluşturabileceği maddi zararların önüne geçmede yardımcı olacaktır.
Yetiştiricinin Alacağı Önlemler:
    Ahır girişlerinde şap hastalığına etkili dezenfektanlar (örn: sitrik asit veya sudkostik) ile muamele edilmiş paspasların sürekli bulundurulması. Ahırlara hayvan bakıcılarından başka kimsenin sokulmaması, bakıcıların da farklı kıyafet ve ayakkabı ile ahıra girmemesi. Sağım öncesi ellerin, otomatik sağım makinelerinin ve memelerin temizliğine özen gösterilmesi. Yeni satın alınan hayvanların 15 gün süre ile karantinaya alınması ve süre sonunda sağlam ise diğer hayvanların yanına sokulması. Mera mevsiminde enfekte meralara hayvanların gönderilmemesi. Enfekte bölgelerden ot, saman, vb.nin alınmaması. Hasta hayvanlar ile sağlıklı hayvanların hemen birbirinden ayrılması. Hasta hayvanların bulunduğu yerin dezenfeksiyonu. Hasta hayvanların altlıklarının yakılması. Hayvan bakıcılarının ayrılması . En hızlı şekilde Veteriner Hekimin haberdar edilmesi.
Hastalık Çıkmadan Veteriner Hekimlerin Alacağı Önlemler;   
   4-6 ayda bir düzenli şekilde aşılama yapılması. Hayvan hareketlerinin kontrol edilmesi. Hayvan sevkiyatından önce hayvanların aşılanması ve 3 hafta sonunda sevkiyata izin verilmesi. Hayvancılıkla uğraşanların eğitilmesi”