1939 yılında Ardahan ilinin Çıldır ilçesinin Aşıkşenlik (suhara) beldesinde doğdu. Babasının adı Kasım annesinin adı Sona dır. Çok küçük yaşta annesini kaybettiğini belirten Aşık Yılmaz Şenlikoğlu " Annemin sadece ismini biliyorum. Kendisini hatırlamıyorum. Anne sevgisi görmeden kurumuş bir ağaç gibi babam Aşık Kasım'ın ve çok güçlü bir o zaman olan Ağabeyim Aşık Nuri'nin sazlarının ninnisiyle büyüdüm".
İlkokul yıllarında babasının aldığı küçük bir sazla Aşıklık geleneğine ilk adımını atan Şenlikoğlu çok kısa zamanda saz çalıp söylemeye başladı. İki büyük ustanın arasında ismini duyuran Yılmaz Şenlikoğlu kısa zamanda halk arasında sevilir oldu. İlkokulu doğduğu kasaba olan Aşıkşenlik'te okuduğunu belirten Şenlikoğlu " O yıllarda tüm gücümü saza verdiğim için okulu bıraktım. Fakat okulu bırakmakla ne kadar yanlış yaptığımı iş işten geçtikten sonra anladım. Buna çok pişman oldum".
"1 Mayıs Bahar bayramı olarak
kutlanıyordu"
Gençlik yıllarında 1 Mayıs'ın bahar bayramı olarak kutlandığını anlatan Şenlikoğlu ilk şiirini de bu dönemde kaleme aldı. 1 Mayıs'ta Kasaba öğretmenlerinin isteği üzere talebelerle beraber dağlara çıkan Şenlikoğlu " Küçük sazımı alarak öğrencilerle birlikte o mübarek dağlara çıktık. Dağların nur kokan zamanıydı. Sular şırıl şırıl akıyor, kuşlar çosa gelmiş kendi dilleriyle çeşitli nameler söylüyor, koyunlar katar katar dağları süslemişti. O an bende bir şairlik istidadı hasıl oldu. O gün yüreğimden akanları dile getirirken Hocamda kaleme aldı.
İlk baharda çoşa geldi dereler
Çiçek açar çimen biter dağlarda
Mecnun, Leyla Leyla diye dolanır
Men gezerem onan beter dağlarda
Boz rengine halı serdi tabiat
Çünkü emreyledi Cenabı-Kuduret
Kuşlar birbiriyle ederler sohbet
Görenlerin derdi artar dağlarda
İşte ondan aldım Aşık eserini
Kerem de seyreyle Aslı narını
Attı külüngünü verdi serini
Ferhat Şirin için yatar dağlarda
Git gide Yılmaz'ın gönlü paslanır
Türlü türlü lalelerle süslenir
Koyun meler Kuzusuna seslenir
Dolaşırlar katar katar dağlarda
İlk şiirini bu dizelerle kaleme alan Şenlikoğlu, Aşıklık geleneğine ilk adımını atmış oldu. 1973 yılında ani bir kararla Almanya'ya gitmek zorunda kaldığını belirten Şenlikoğlu " Hayatımın en zor ve acı günleri burada başladı. Çünkü insanlar herhangi bir şeyini kaybettikten sonra anlıyor kıymetini. Bende vatanımdan ayrı düşmüştüm. Bu ayrılık bana acı ve zor oldu. Bir gün kahırlandım yönümü vatana doğru çevirdim, perişan ve mahzun duran sazımı aldım elime vatanın yolunu tuttum” dedi.