ARDAHAN´IN DERDİNE KİMLER YANACAK

ARDAHAN´IN DERDİNE KİMLER YANACAK

Eksiklikleri tamamlansın diye...

     Eksiklikleri tamamlansın diye umut ettiğimiz Ardahan´ımızın bırakın eksiklerinin azalmasını her geçen gün eksikler listesine yenileri ekleniyor. Nüfusu giderek azalan ilimizde, üniversite sınavlarında sırlamadan en sonlarda yer alındığı yetmez gibi azalan nüfusa rağmen işsizlik de giderek artış göstermektedir. Kapanan işyerlerinin haberleri birer, birer basına yansırken, hastanesinde doktor eksiklikleri tamamlanmayı bekleyen Ardahan için maalesef kimse de elini taşın altına sokmaya pek yanaşmamaktadır.  İşte bu kötü gidişe bugünlerde bir yenisi daha eklenerek kurulduğunda ve kurucu rektörü Sayın Prof. Dr. Ramazan Korkmaz döneminde Ardahan´ın parlayan yıldızı olan ve ışığını Kafkaslara kadar saçmayı başaran Ardahan Üniversitesinin tüm ülke genelinde devlet üniversiteleri içerisinde en başarısız üniversite olduğu haberi ile adeta son kalemiz de düştü.

    Şimdi bu karanlık ve iç karartan tablonun ne sahipleneni ne de bu durumdan hicap duyanı bir babayiğit çıkıp benim bu durumda vebalim var diyecek mi acaba merak ediyorum.

   Bu acı tabloda hepimizin payı ve dahli var hiç kimse inkâr etmeye, sıyrılıp kenarda durmaya kalkmasın ne olur. Eğer bir ilde işler bu hale gelmişse başta siyasiler, sonra sivil toplum örgütleri ve en mühimi o ilin yerel basını işini tam olarak layığı ile yapmıyor demektir.  Bizler yani yerel basında ya sorunları iyi anlatamıyoruz ya da sorunu çözmeye muktedir olanlar ile aramız bozulmasın diye üzerlerine çok gidemiyoruz demektir bu.  Oysa basın hele Ardahan gibi bir ilde yerel basının siyasiler üzerinde çok ciddi etkisi olması gerekmektedir.

Şöyle bir Ardahan´ın yönetim tablosunu hep birlikte görelim;

    İlimizin Valisi belirli bir zaman dilimi içerisinde görevde olduğunu bilmesine rağmen bu tabloda belki de en az payı olanlar arasında ve bu tablo oluşmasın diye en çok mücadele edenler arasındadır. Gayretlerine herkesin şahit olduğu valimiz bir yandan ilimizde yapılan harcamaların yerli, yerinde olup, olmadığını milletin ihtiyaçları için ayrılan ödeneklerin doğru yerlere harcanıp, harcanmadığını onca tepkiye rağmen takip ederken bir yandan da kendisini sürekli görevden aldırmayla uğraşan iktidar milletvekili ile mücadele etmek zorunda kaldığı herkesin malumudur.

   Belediye başkanımız daha yeni göreve gelmiş ve geçmiş dönemdeki belediye ile ilgili kendisine devrolduğunu söylediği ekonomik sıkıntılar ile mücadele ettiğini her seferinde beyan etmektedir.  Ancak Sayın Başkanının geçmişe ağıt yakmak yerine derhal geleceğe dair planlar yapıp devreye sokması gerekmektedir. Zira Ardahan´ımızın pek de ağıt yakmaya zamanı olduğunu zannetmiyorum.

    İlimizin iki güzide vekillerine gelince; Vekillerimizden birisi kendi partisinin genel başkanı ile girdiği mücadelenin sonunda partisinden uzaklaştırılmış ve tüm mesaisini kendi partisini kurmak için harcamaktadır. Ardahan ve Ardahanlı kendisini maalesef pek göremediği gibi yoğun olarak yaptığı parti kurma girişimleri arasında adeta vekili olduğu ile zamanı dahi kalmamıştır, üstelik kalsa bile bağımsız bir vekil neyi ne kadar yapabilir bu da konunun bir diğer tarafı.

   Belki de Ardahan´ın sorunlarını çözme konusundaki en etkili olabilecek irade olan iktidar partisinin sayın vekili ise Ardahan´ı göle ilçesinden ibaret görmekte ve tüm enerjisini kendisini partisi içerisinde tutunabilmek için harcamakla meşgul olarak siyasi hayatını devam ettirmektedir. Vali ile yaşadığı gerginlik herkesin malumu olan sayın vekilimiz burada almış olduğu yara nedeni ile il merkezini tamamen gözden çıkarmış olacak ki o da diğer vekil gibi pek merkeze uğramaz olmuş. Ülkede gündem oluşturan karşıt açıklamaları ile adı duyulan sayın vekilimiz daha önce birlikte hocalık yaptığı Erzurumlu olan Sayın Rektörü Ardahan Üniversitesine getirmiş ancak bugün gelinen durumda bu hamlesi ile de ciddi bir başarısızlığa imza atmış görünmektedir.

    İlimizde bunca dert varken siyasetin ve siyasilerin yenilenmesi adeta şart iken bu seferde sahneye yıllarca vekillik yapmışların yeniden siyaset sahnesinde yer almak için harekete geçtiğini üzülerek görmekteyiz. Görünen o ki herkes bu devran aynen bugün olduğu gibi sürsün istiyor.  

   Ardahan da insanların dertleri ile dertlenmesi gereken, hastaneleri, okulları, esnafı gezip dolaşarak sorunları yerinde tespit edip çözüm üretmesi gereken vekiller kendi dertlerine düşünce sevgili Ardahan´da kendi derdine yanmak kaldı maalesef.

    Deveye sormuşlar boyun eğri o da nerem doğru ki misaline tam da uygun olarak STK´ların da durumu maalesef hiç farklı görünmemektedir.  Ardahan´da teker hep tersine dönerken Ardahan adına hareket eden sivil toplum kuruluşları ise tam gaz kaz gecelerine, kahvaltılı ve sonu mutlaka halayla biten toplantılarına devam etmekte, sevgili dernek başkanları daha şimdiden yazın yapılacak etkinlik, konser, piknik ve bir sonraki senenin kaz gecelerinin hazırlıklarına başlamışladır. Zaten Ardahan´ın tek sorunu iyi eğelenememek olduğu için sorumlu dernekçilik adına bu konuda gecelerini gündüzlerine katarak çalışmakta olan çok kıymetli vakitlerinin tamamını bu elzem ve hayati konulara harcadıkları için de yukarıda bahsettiğim konular ile ilgili çalışma yapmaya pek fırsatları da kalmamaktadır.

     Siyasetin kirli hesapları, insanların samimiyetsiz tavırları, bitmeyen ve tavan yapan egoların arasında koskoca bir serhat şehri heba olup giderken bizlere de oturup ağıt yakmak düşmekte bu da bizim yani yerel basının ayıbı olarak tarihe geçmektedir.

Sinan KARAÇAY / İstanbul