Türkiye´de 1950´lerle hızlanan sanayileşme ve kalkınma hareketleri ile birlikte gelişen toplumsal ve ekonomik dönüşüm, göç alan illerin gelir düzeyinin yüksek olması gibi nedenlerden dolayı hızlanan iç göç olgusunu da getirmiştir.
Türkiye´de iç göçün öne çıkan nedenleri arasında hızlı nüfus artışı, ekonomik sorunlar, sanayileşme, tarımın makineleşmesi, toprak mülkiyetindeki değişiklikler, eğitim ve sağlık hizmetlerinin yetersizliği, geleneksel toplum baskısından kurtulma isteği ve kan davası gibi toplumsal nedenler ile artan iletişim ve ulaşım olanakları sayılabilir
Ardahan´da göç neden durmuyor sorusana gelence, göç durdurmak için bütün siyasiler kendi projeleri hayata geçiriyorlar. Ama her nedense göç devam ediyor.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Fakıbaba, köyden kente göçün durdurulması çalışmaları kapsamında kadınlar ve gençlere destek vererek köyleri yaşanılabilir yerler haline getireceklerini söyledi.
Ardahan İki sınır kapısı açılması göçün durmasın azaltılacak dediler. Olmadı. Dolayısıyla 1975?1995 yılları arasında Türkiye´de 67 il göç olurken en faza göçü Ardahan vermiştir.
Ardahan Belediye Başkanı Faruk Köksoy, "Ardahan´da göçün önlenmesi konusunda çok şey söylendi. Üniversite kurulursa göç durur, sınır kapıları açılırsa göç durur, oto yollar, tren yolu, hava yolu gelirse göç durur denildi. Neticede devlet ve hükümetimiz, bunların her ayrıntısını düşündü. Ama bunlara rağmen göç devam ediyor? Diyor.
Göç veren illere gelince bu illerde de temel göç nedeni terör görünüyor. Aslında bu illerde 1970´li yıllarda da göç vardı. O zaman temel sorun Soğuk ülkeler arasında kardan tarım ve hayvancılıktan dünya zengini olan İsviçre ve Hollanda gibi ülkeleri örnek alıp iklime göre yatırım yapılırsa göçün duracağına zannediyoruz.
Bir yerlerde eksiklik var. Bu eksikliğin giderilmesi, Göçün durdurulması için Ardahan´lı ve yarım alacağımız bilim adamları ekonomistler, iş dünyasından oluşacak bir Ardahan kurultayı yapıp İlin gelişmesi, yeniden kalkınması, göçün durdurulması Reçetesini hep birlikte yazabilirsek. Göçün durdurulmasın katkımız olur diye düşünüyoruz.
Av. Sema Kılıç
