Afrin´e 57. günde girdik. Gazamız mübarek olsun.
Suriye´de çatışmaların başladığı ilk günlerden beri kafa keserek youtuba yükleyip korku salmaya çalışanlar vardı, onlara ne oldu? Bir tanesini bile göremedim, askerlerimiz de görmemiş. Mavi donları ile kenti teslim ederken hepsini gördük. Bütün ihtişamları bundan ibaretmiş, cümle aleme gösterdik.
Demokrasi yalanlarıyla ülkeleri parçaladılar? Kan ve gözyaşından başka hiçbir şey getirmediler.
Demokrasi yalancıları ile Türk Askeri bir olur mu?
Afrin´i sağ salim almak pahasına bir sivilin bile burnunu kanatmayan askerimiz dünya harp tarihine geçmiştir. Demokrasi yalanlarına, ?Türk askeri hastane bombaladı? yalanlarını da eklediler. Hatta Kur´an-ı Kerim´li mayın tuzağı hazırlama alçaklığına bile düştüler. Şehid verdik ama kitabımızı yerde koymadık.
18 MART´TA ve 57. GÜNDE? ÇANAKKALE´NİN 57. ALAYINA SELAM
Afrin´e çok anlamlı bir günde girdik. Operasyonun 57 gününde, 18 Mart tarihinde ve Çanakkale Zaferi´nin yıldönümünde girdik. 57 rakamı önemliydi, zira Çanakkale Zaferi´nin en önemli alaylarından biri de 57. Alay idi.
NELERİ BAŞARDIK?
Türk Askeri ABD´nin denetiminde olduğunu ilan ettiği topraklara girdi ve ABD´nin tüm tehditlerine rağmen oyunları bozdu. İran ve Rusya´yı gerçeklerle yüzleştirdi. Diplomatik de olsa meseleleri kavramalarına yardımcı oldu. Türkiye´nin bölgesel ağırlığı arttı. ABD´nin hareket alanı sınırlandırıldı.
PYD´nin terör koridoru ve bununla ilintili olan İsrail Projesi müthiş bir darbe yemiş oldu.
Defalarca yazdım: ?Ortadoğu Bataklığı Değil, İsrail Bataklığı??
Ortadoğu´daki tüm kirli işlerin altından İsrail çıkar, bunu unutmayın.
Uluslararası büyük ölçekli bir savaşın tüm dengeleri bozuldu ve planlar altüst edildi.
Merak etmeyin bu harekatı da karalamaya yeltenecekler. ?Zaten terk etmişlerdi? diyecekler.
Bayrak ve İstiklal Marşı üzerinden yeni dalga karalamalar gelecek. Bunlar üzerinden kaşıyacaklar.
Alçaklıkları hainlikleri ve şerefsizlikleri bitmeyecek.
Hatırlayın? 15 Temmuz darbe girişiminden tamı tamına 39 gün sonra? ?Güçlü Türk Ordusu dönemi bitti? propagandasının yayıldığı ve TSK´nın en zor zamanlarında Fırat Kalkanı´nı yapmadık mı?
Bize içeriden ve dışarıdan saldıranlar ?Şaşırdılar? demediler mi? Sonuç ne oldu. Devasa bir başarı.
Yine aynı teranelere sığınacaklar?
ABD ile gerginleşmeyelim, sulh siyaseti izleyelim diyecekler. Ama artık itibarları kalmadı.
Uyutma/sulh dönemi bitmiştir. Sulhu güçlü olanın tesis edeceğini tüm dünyaya anlatacağız.
YPG´LİLERLE POZ VEREN ABD´Lİ DİPLOMATLAR NEREDE?
Hatırlarsınız Fırat Kalkanı Operasyonu´nun konuşulduğu günlerde ABD´li diplomatlar YPG´lilerle poz veriyordu. Sonra ne oldu? 520 milyon dolar bütçeyi onayladılar. Bu bile yetmedi yenildiler. Sonrasında terk ettiler onları. Tanımadılar bile.
ABD SEÇMENİ TERÖRE AKITILAN PARALARIN HESABINI SORMALI
Dünyanın bir ucundaki bölgelere gelip milyarlarca dolar akıtanlar ve milyonlarca insanın ölümüne sebep olanlar hiç hesap vermeyecek mi? Verecek elbette. Öyle bakanları değiştirmekle bu hesabı kapatamazsınız.
ABD´NİN PLANLARI ÇÖKÜYOR
Ülkemizin çağrısı ile 22 Aralık 2016´da Rusya, İran ve Türkiye arasında yapılan Moskova Bildirisi ve müteakiben başlayan Astana Süreci sadece bölgede değil tüm dünyada önemli etkiler oluşturdu. Bölgede sınır değişikliği küstahlığına giden ABD´ye gereken ültimatom böylelikle verilmiş oldu. ABD´nin planlarına karşılık; bölge ülkelerinin toprak bütünlüğünün korunması, insanına can güvenliği sağlanması, sözde cihatçı teröristlerin temizlenmesi konularında icraat düzeyinde girişimler başladı. ABD artık bölgedeki en rahatsız ülke konumuna geçmiştir. Suriye´deki tüm planları çökecek ve Suriye üzerindeki oyunlar ülkemizin öncülük ettiği çalışmalarla nihayete erdirilecektir.
ABD bölge siyasetinde sahip olduğu avantajları bir bir kaybediyor. Elindeki müttefiklerini de kaybediyor. Bununla da kalmayacak, ona hizmet eden ne kadar terörist unsur varsa hepsi teker teker bitirilecek ve bölgeden kökü kazınıncaya kadar mücadelemiz devam edecek. Mücadelemize omuz veren Tahran ve Moskova istikrarlı duruşlarını sürdürdükleri sürece başarımız kaçınılmaz olacak.
YETMEZ, DERİNLEŞMELİYİZ
Yollar ve hatlar insanları ve coğrafyaları bağlar, birliktelikler oluşturur.
Hiçbir hat ve yol yoktur ki kültürel, siyasi ve coğrafi bağ oluşturmamış olsun? Türkiye uzun zamandan beri enerji hatları konusunda yeni açılımlar getiriyor ve icra ediyor.
Bağdat, Erbil ile güney hattı ve ardından TANAP(Trans Anadolu Boru Hattı) ile Azerbaycan/Gürcistan hattı kuruldu. Büyük işler bunlar. Yetmedi Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu projesi? Çin´den Londra´ya bir gönül köprüsü? Kimi hatırlattı size? Evet? Abdulhamit han, dediğinizi duyar gibiyim.
Bunlar geçmişte olduğu gibi bugün de emperyalist zihniyeti elbette tehdit ediyor? İstiyorlar ki yapmayalım ve gelişmeyelim. Büyümeyelim. Bu gidişin sonu Avrasya Birliği´dir. Baştan söyleyeyim. Bu gerçekleşecek? Lideri de elbette biz olacağız.
Büyük İsrail´i hedefleyen uluslararası çetelere karşı gerekli mücadele yürütülüyor. Fırat Kalkanı ile bu süreç başlatıldı; Rusya ve İran ile aramızdaki işbirliğinin farklı alanlarda da derinleştirilmesi ve pekiştirilmesi gerekiyor.
Aksi halde hedefleri İkinci İsrail´dir, bu böyle biline.
