27 MAYIS MESAJI

27 MAYIS MESAJI

Her darbe...

     Her darbe, hainlik kınında saklanıp ülkemizin aydınlık yarınlarına saplanmış birer hançerdir. Ekonomik, hukuki ve siyasi anlamda gerçekleşen hamlelere karşı oluşan hazımsızlığın dışa vurumu olan darbelerin atası sayılabilecek olan 27 Mayıs Darbesi´ni unutmuyoruz. Bu vesile ile 27 Mayıs Demokrasi Şehidlerimizi ve tüm darbe şehitlerimizi rahmetle yad ediyoruz.

   Kumpas/Çadır mahkemelerinden çıkardıkları ve kartonlara kirli elleri ile yazdıkları uyduruk ölüm hükümlerini başbakan ve bakanların boyunlarına yafta olarak asarak onları vahşice katlettiler.

    Darbelerin arkasında ihanete çanak tutan siyasiler, milletvekilleri, STK´lar, bürokratlar, aydın görünümlü ajanlar, medya karargahları, üniversite rektörleri, istihbarat şebekeleri ve kandırılmış halk yığınları vardır.

   Bunlardan daha da önemlisi darbe sevici oldukları aşikar olan ama ?Darbe karşıtı ve Menderes Savunucusu Görünümlü? gizli kalpazanlar da vardır. Bu cenah 15 Temmuz´u darbe olarak dahi nitelemeyenlerdir, hatta "15 Temmuz tiyatrodur" diyenlerdir... Demokrasinin savunucusu olarak farkında olmamız gereken sahtekar kesimler bunlardır. Onların hınçlarını diri tuttukları gibi bizler de demokrasiye olan inancımızı hep diri tutacağız.

     Darbeleri yapanlar, sadece hukuk karşısında değil, millet vicdanında da cezalandırılmışlardır. Önemli cadde ve mahallelere verilen darbeci isimler bir bir silinmelidir. 27 Mayıs´ın demokrasi bayramı adı altında kutlanması yanlışının 1980 sonrasında kaldırıldığı gibi, hafızalarımıza işlenen tüm darbeci kalıntılar ortadan kaldırılmalıdır.

     Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu, Hasan Polatkan ve diğer demokrasi şehitlerinin isimleri teker teker hafızalara işlenmelidir.

    27 Mayıs 1960 darbesinin ardından 17 Eylül 1961´de idamları gerçekleştirdiler. Aynı kara zihniyet; 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat, 27 Nisan, Gezi, 17-25 Aralık ve 15 Temmuz´da bu odakların maşalığını yaptılar. Ve yine bu zihniyet bugün farklı çatılar altında darbeciliğe devam ediyorlar. Bugün, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan´a ve demokratik yollarla iktidara gelmiş halkın idarecilerine idam sehpalarını gösterenlerin cibilliyetini bilmek, bildirmek vatan borcudur, hak ve adalet borcudur.

     Şu iyi bilinmelidir ki, ?Diktatör? yaftası her darbe mağduru siyasinin uğradığı ortak iftiradır. Bu yalanla halkımızn zihninin karartılmasına müsaade etmeyeceğiz. Bu yalanlarla, seçilmiş iktidarları düşürenlerin maskelerini düşürmek bu halka yapılacak en büyük hizmetlerin başında gelir.

     Bu vesile ile tüm demokrasi şehitlerimizi, Başvekil Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüşdü Zorlu´yu rahmetle anıyor, tüm darbeleri kınıyorum.

Nihat Ağdemir